İngilizler, Türkiye'de bir müstemleke idaresi kurmayı çok
önceden planlamışlardı. Nitekim üst düzey bir İngiliz ajanı olan ve
bu münasebetle 1912 yılında İstanbul'da bulunan Singler, Büyükelçi
Sir Gerard Lowter'a şunları söylüyordu:
“Biz İstanbul'da bulununca Anadolu ve Trakya'daki muhtelif Türk
hükümet veya eyaletlerini idare edebiliriz. Bir taraftan da
Ermenistan'a istiklal verilir. Anadolu'daki idaremiz Malay
adalarındaki yerli hükümetlerin idaresine benzeyebilir. Başlangıçta
elbette kuvvetli bir muhalefet gösterilecektir. Bazı alakadar zevat
ile İttihat ve Terakki mensupları muhalefete kalkışacaklardır.
Bununla beraber Türkler bizi külliyen severler. Türklerdeki iyi
meziyetleri hiçbir devlet İngiltere derecesinde geliştiremez. İdare
için lazım gelen adamları, Elçilik çalışanlarımız ve
tercümanlarımız arasından kolayca seçebiliriz. Askerî gemilerimiz
daima el altında bulunur. Yerlilerden mükemmel zaptiye teşkilatı
yaparak İngiliz zabitlerinin idaresi altına veririz. Ben şahsen
Osmanlı Devletinin yıkılmasını istemem. Türkiye, İstanbul olmadan
yaşayamaz. Türkiye'ye münasip bir idare şekli bulmak için
müstemlekât idaremizin Kıbrıs'ta büyük bir başarıyla tatbik ettiği
idare tarzı bu hususta mükemmel bir örnek teşkil eder.” (Vakit,
21.8.1919)
*