Çeşit çeşit masalar bilirdik. Yemek masası… Çalışma masası… Çizim masası…
Ameliyat masası…
Piknik masası… Bilardo masası… Satranç masası… Tenis masası…
Nikâh masası da var tabii. İlginç bir şekilde kumar masasına da benzetilir bazen. İkisinde de kazanmak ve kaybetmek ihtimalleri bulunduğundan.
Hemen Ümit Besen geliyor tabii hatırımıza.
“Nikâhına beni çağır sevgilim / İstersen şahidin olurum senin / Bu adam kim diye soran olursa / Eski bir tanıdık dersin, sevgilim…”