Gözaltına alınan ve tutuklanan HDP'lilerin suç dosyası epeyce
kabarık.
Terör örgütü propagandası yapmak…
Halkı kin ve düşmanlığa tahrik…
Suç ve suçluyu övmek…
Askerî yasak bölgelere girmek…
Terörist cenazesine katılmak…
Terör örgütüne silah taşımak, lojistik destek vermek…
Türk milleti ile Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurum ve
organlarını alenen aşağılamak…
*
Sayılan her bir maddenin altına kişi başı en az yirmişer tane fiil
yazılabilir.
Gün gün, saat saat…
Madem tarih yazıyoruz, zaman ve yer belirtmek gerekir.
*
Şimdi nasıl savunmaya geçecekler, gel de merak etme.
İfade verirken ne diyecekler, tahmin etmek ne kadar zor.
“Sırtımızı yasladık” diyerek terör örgütlerini tek tek sayarken,
başka bir şey kast ettiğini mi söyleyecekler?
“PKK'nın öyle bir gücü var ki sizi tükürüğüyle boğar” diye
höykürmelerini nasıl izah edecekler?
Tevil mümkün değilken, nereye sığınacaklar?
Ellerine bulaşan masumların kanını nasıl gizleyecekler?
*
O tarafını avukatları düşünsün.
İçinden yeni sorular doğan soruların hepsini şimdilik bir yana
bırakalım.
Sadece tek sorunun cevabını isteyelim.
Yasinlerin hesabını hangisi üstlenecek?
Komşularına kurban eti dağıtan Yasin.
Hatırladınız.
*
Mahkeme salonlarından dağlardaki mağaralara uzanan gizli geçitler
bulunsaydı, ne iyi olurdu!
Kaşla göz arasında, tünellerden kaçıp kurtulmak geçmez mi
içlerinden?
Ya da sihirli bir değnek dokunuşuyla, bir anda ortadan kaybolup çok
uzak bir yerde belirivermek…