15 Temmuz’dan bir gün önce, darbe toplantısı yapılan evde, parmak izi bulunan kişi de mahkemede her şeyi inkâr etti.
Mesaj yazan, yazdığını inkâr ediyor.
Emir veren, verdiğini inkâr ediyor.
Ne kadar çok inkâr merakı varmış bunlarda.
Her şeyi inkâr etmekle kâr edeceklerini sanıyorlar.
Kim söylediyse, yanlış söylemiş.
*
Ortada görüntüler var, canlı yayınlar var, dahası binlerce gazi, yüzlerce şehit var.
Ve koca bir milletin şahitliği var.
O gece yaşadıklarımız unutulur gibi değil.
Her saniyesi aklımızda.
Örgüt üyesi olduklarını da kabul etmiyorlar ve darbeyi kimin yaptığı sorulduğunda, o küçük akıllarıyla alay ediyorlar.
“Vallahi ben de on aydır içeride bunu düşünüyorum, bir türlü bulamadım…”
*
Tam da şerefsiz birinin vereceği türden bir cevap.
“Darbe toplantısı yapılan evde senin parmak izin ne arıyor?” sorusu karşısında da salağa yatıyor eleman.
“Nasıl odu bilmiyorum” diye cevap verdi.
E koçum, sen nasıl olduğunu bilemeyince, hukuk tıkanmış olmuyor ki.
Senin parmak izini başka biri alıp götürecek, oraya bırakacak, sonra da geri getirecek değil ya.