''Senin birçok romancı tanıdığın var” demişti bir arkadaş.
“Benim de hayatım roman. Fakat kendim yazamıyorum. Denedim, olmadı.
O usta yazarlardan biriyle tanıştırsan beni, özellikle filancayla…
Ben anlatsam, o yazsa…”
Böyle bir teklifle karşılaştığımda gülümsemek gelmemişti içimden.
İkimiz de 25 yaşındaydık. Hayatım roman diyordu. Kimin hayatı değil
ki?
*
Bulgaristan'da beyaz tülbentli bir teyzemizin, “Şu dünyada her ne
olursan ol, sadece bir ülkede azınlık olma” sözünü de hatırlamak
zamanı.
Bir de doğduğu topraklarda azınlık, göç ettiği topraklarda yine
azınlık olanlar var.
Buna en iyi örnek, Türkiye'den Yunanistan'a göç eden Rumlar.
Burada Türk kabul edilmiyorlar, orada Rum'dan sayılmıyorlar.
*
Yüz yıl önce Hacı İlyas Usta, Adapazarı'nda bir çark yapar.
Şehrin simgesi haline gelen su çarkını kendi döküm fabrikasında
imal etmiştir.
Çocukluğu fakirlik içinde geçmiş, istediği gibi bir eğitim
alamamıştır.
Zekâsı ve çalışkanlığıyla yükselen Hacı İlyas Usta, bugünün
değeriyle üç milyon liralık çarkı şehre hediye eder.
*
Aile daha sonraki yıllarda İstanbul'a göç eder.
İki oğlu vardır.
İkisi de Yeşilçam'ın ustalarından.
Kriton İlyadis görüntü yönetmeni, Yorgo İlyadis ise ses
mühendisi.
Eski filmlerin jeneriklerinden hatırladığımız isimler.
İlyas Usta'nın torunları bugün Yunanistan, Almanya ve ABD'de
yaşıyor.
Ancak dedelerinin çarkı onlar için aile yadigârından çok daha
anlamlı bir eser.