Ülkemizi savaşa çekmek isteyen birileri olmalı.
Kim olabilir?
Akıl yürütmek lâzım.
Belki tahminleri birleştirerek bir yere varabiliriz.
Kim olabilir, kimler olabilir?
Savaşın bitmesini istemeyen…
Aksine hızlanarak devam etmesini arzulayan…
Savaştan hiç zarar görmeyen ve savaş uzadıkça kendine sağladığı avantajı yükselten…
Zelenski savaşı bitirmeye yönelik cümleler kurmaya başladığında, anlaşma sinyali verdiğinde, bu gelişmeden hoşlanmayan…
Hiç vakit kaybetmeden silah desteğini yükselterek “Devam et koçum” diye gaz veren…
Rusya’nın zayıflaması ve Ukrayna’nın tükenmesi için birini kışkırtan, diğerine sınırlı destek sağlayan…
Verdiği desteğe rağmen, tam anlamıyla Ukrayna’nın yanında durmayan…
Savaşın uzamasını yeterli görmeyip aynı zamanda genişlemesini arzulayan birilerini tanıyor muyuz?
Fotoğraf kartı teknedeki sudan çıktı ve yavaş yavaş görüntü belirmeye başladı gibi.
Acaba A ile başlayıp, B ile devam eden ve D ile biten bir üç harfli midir bu işin arkasındaki?
Geçen hafta Ajandanet’te böyle demiştik.
Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar, başıboş hâlde bulunan mayınlar hakkında önceki gün şöyle söyledi:
“NATO’ya ait mayın tarama gemilerinin Karadeniz’e girmesi için bir plan dâhilinde bu mayınlar bırakılmış olabilir. Türkiye’yi sıkıştırmak için. Bu konuda şüphelerimiz var.”
Apaçık ortada…
Mayınların kasıtlı bırakıldığını düşünüyor ülkemizin yetkilileri.
Sebep?
Bakanımızın da belirttiği üzere maksat Montrö’yü delmek.