Birkaç yıl önce, bir grup arkadaşla Bolu civarında buluşmaya
karar verdik. Butik otel denilen türden, küçük bir otel seçtik. İlk
gecenin sabahında kahvaltı masasında buluştuğumuzda, arkadaşlardan
birinin ne kadar titiz olduğunu gördük. Masa donatılmış, sadece
yumurta için herkesin tek tek tercihi soruluyor. O titiz arkadaş,
işi epeyce abarttı. Sanki koalisyon kurmak için masaya oturulmuş da
eleman, şartları zorlayıp işi yokuşa sürüyor. Biz onu o günden
sonra “Kıl Bey” veya “Bay Kıl” diye anmaya başladık. Sebebini pek
yoruma kaçmadan aktarmaya çalışayım.
“Yumurtanızı nasıl alırdınız efendim?”
“Tavuk yumurtasından bahsediyoruz, değil mi?”
“Evet efendim.”
“Hah, önce onu netleştirelim de…”
“Köy yumurtası efendim. Sahanda mı istersiniz, haşlansın
mı?”
Bizim Kıl Bey, sahanda istedi.
“Tabii efendim. Karıştıralım mı, bütün mü
kalsın?”
“Hangi yağı kullanıyorsunuz?”