ÇOK düşük aylıkla şehirde iş bulanlar köylerini, tarlalarını, tarımı terk ediyor.
Büyük şehirlerin yakınlarındaki köylerde tarlalarını iyi fiyatlayazlık inşa etmek isteyenlere satıp paralananlartarımı terk ediyor, aldıkları paraları har vurup harman savuruyor.
Dünündünyanın sayılıtahıl ambarlarından biri olan ülkemiz, ekmek ihtiyacınıtemin için dışarıdanher yıl üç milyon ton buğday satın alıyor.
En ucuz gıda maddesi olan patatesin kilosu marketlerde beş liraya çıktı.Bunda, lanetliihtikarcıların(Muhtekir mel’undur. Hadîs)stoklarını depolamalarının da rolü varmış.
Küçük Ayasofya’da dükkanı olan dostum Kasap Ayhan beye sordum, etin kilosu kaç lira diye. Kırklira ile altmış lira arasında dedi. Bazı ülkelerde etin kilosu yedi liraya imiş.
Çok ucuza satılan maddeler de var: Beş kilo bal 100 lira!.. Ama onlar gerçek bal değilmiş.Enayiler kapış kapış alıp kaşık kaşık şifa niyetine yiyormuş.
Kumkapıdaki, çorbanın bir liraya, kuru fasulyeninbir liraya, pilavın bir liraya satıldığı self servis lokantaları tıklım tıklım dolu.
Hürriyet yazdı, İstanbulun en lüks pahalı lokantası açılmış.Adam başına bir öğün yemek 850 liraymış. Statücüler lüks otomobillerine binerek gidip yiyorlarmış.