* Az âhiret kazancı, çok dünya kazancından üstün ve evlâdır.
* Dünya kazançları, malları, servetleri insanı azdırır.
* Şükrü eda edilen az mal, şükrü eda edilemeyen çok maldan hayırlıdır.
* Dünya kazançları fitnedir (sınavdır).
* En tatlı nimetler, paylaşılan nimetlerdir.
* Güçlü Müslüman, güçsüz (zayıf) Müslümandan hayırlıdır.
* Güç kaynakları: İlim, irfan, hikmet (bilgelik), yüksek ahlak, yüksek karakter, ibadet, ihlas, hayır hasenat, faydalı kültür, mârifet, iş başarmak, iş bitirmek, becerikli ve başarılı olmak…
* Farz ibadetleri terk veya ihmal edip nafileleri işleyenler akıllı değildir. Öncelikle farzlar eda edilmelidir.
* Dünya bir misafirhânedir. Kimse burada ebediyen kalıcı değildir. “Her can ölümü tadacaktır”. Dünyada ebedî kalacağına inanan kâfir olur.
* Senin dünyadaki dirliğin iki prensip üzerine kuruludur: Dostlara karşı lütufkâr ve mürüvvetli olmak, düşmanlara karşı müdara, yani onları idare etmek.
* Tarihi iyi ve doğru olarak bilmeyen ve bu bilgiden yararlanıp ibret almayan kimselerin ve toplumların geleceği karanlık olur.
* Oğlunu ve kızını iyi Müslüman, iyi insan olarak yetiştirmeyen anne babalar, namaz kılsalar bile iyi Müslüman değildirler.
* Emr-i mâruf ve nehy-i münker farzını tâtil, terk ve ihmal eden Müslüman bir toplumun üzerine azab ineceği haber verilmiştir.
* Cumhuriyetin yüzüncü yıldönümüne yedi sene kaldı. Bu yedi sene içinde dünyanın alt üst olma ihtimali büyüktür.