Vesayetçiler, avaz avaz, ciyak ciyak fikir hürriyeti, adalet,
demokrasi diye bağırıyor. Bunları kimler için istiyorlar? Kendileri
için. Bendeniz 1984’te fikir suçu işlemekten yakalanıp Sağmalcılar
cezaevine atıldığım vakit, vesayetçilerden bir inilti bile
çıkmamıştı.
Ellerim kelepçelenip, ayaklarım “sevk zincirine bağlanıp”
Sağmalcılardan Gerede cezaevine nakl edildiğim vakit, onlardan hiç
biri “Yahu bir gazeteciye bu yapılır mı?” dememişti.
Evet onlar medya hürriyeti, adalet istiyor ama kendileri için.
Egemen azınlıklar, teoride eşitliği az buçuk kabul ederler ama
kendileri Müslüman çoğunluktan daha eşittir.
Medyada mutlak hürriyet istiyorlar. Mutlak hürriyet olmaz.
Seçimle gelmiş bir iktidarın darbe ile devrilmesini istemek
suçtur.
Demokrasi diyorlar. M. Kemal ve İsmet zamanlarında demokrasi var
mıydı?
Basın hürriyeti var mıydı?
Âdil muhakeme var mıydı?