Âlim, bilgili, kültürlü Müslüman, cahil Müslümandan üstündür.
İlmin, bilginin, kültürün Rahmanî olması gerekir, şeytanîsinde
hayır yoktur. Müslümanların âlimleri, bilenleri, rehberleri,
reisleri halkı ve gençliği hayırlı ve faydalı ilimlerle ve kültürle
silahlandırmalıdır. Kur’an-ı Kerimde “Bilenlerle bilmeyenler bir
olur mu?” mealinde ayet bulunmaktadır. Sadece bilgi ve kültürle de
iş bitmez. Yanında yüksek ahlak ve karakter bulunmalıdır. Kültürlü,
bilgili ama ahlakı bozuk ve düşük, onda da hayır yoktur. Üçüncü
boyut güzellik boyutudur. Müslümanların yeterli miktarı hem
kültürlü olacak, hem ahlaklı olacak, hem de güzellik sanat estetik
boyutları yüksek olacaktır… Hadiste “Allah güzeldir, güzeli sever”
buyrulmaktadır. Vasıflı Müslümanda çirkinlik olmaz; onun sözleri,
hali, davranışları, eserleri hep güzeldir. Müslümanların cami,
okul, yurt binaları, şehirleri, evleri, giyim kuşamları hep güzel
olmalıdır. Bunun ölçüsü de, onları dostların değil, düşmanların
beğenmesidir.
***
İslam Politikaya Âlet Edilemez
İSLAM kutsaldır, politika entrikalarının dışında ve üzerinde
tutulmalıdır.
Din sömürüsünün hiçbir şekline izin verilmemelidir.
Alabildiğine, en geniş şekliyle din, inanç hürriyeti olmalıdır ama
bu hürriyet suiistimal edilmemelidir (kötüye
kullanılmamalıdır).
Din paraya, finansa, bankacılığa, ticarete, nüfuz ve prestije âlet
edilmemelidir. Para kirlidir, kirletir.
Rezil dolandırıcıların saf dindarları aldatmalarına fırsat
verilmemelidir.
Dinin temel prensiplerine uygun hizmet ve faaliyetler serbest
olmalıdır ama din yoluyla soygun ve vurgun yolları kapalı
tutulmalıdır.
Başta Diyanet olmak üzere dinî cemaatlerin, tarikatların,
grupların, derneklerin, vakıfların; holdingleşmesine,
bankalaşmasına, çok zenginleşmesine izin verilmemelidir.
İslam faizli bankacılığa, para spekülasyonlarına izin vermez. Din
bankaya, faize, finans kurumuna, parasal ticarî alavere
dalaverelere alet edilmemelidir.
Kutsal dinî değerler, kavramlar oy toplamaya alet
edilmemelidir.