MÜSLÜMANLARIN azılı düşmanlarını sıralıyorum:
Birincisi: İçimizdeki nefs-i emmâre denilen büyük belâdır. Nefs-i emmâremizi ezip, burnuna hırızma takıp nefs-i levvâme derecesine çıkartmadıkça esaret, zillet, rezillik, rüsvaylık, kepazelik içinde sürünmeye mahkumuz.
İkinci: Herkesin içinde kendi şeytanı vardır. Bununla gereği gibi savaşmadıkça bizim için kurtuluş ve izzet yoktur.
Üçüncüsü: Din ve dünya konusunda cehalettir. Kendisini kurtaracak derecede ilmihalini bilmeyenler galip gelemez. Dünya kültürüne de, yeterli miktarda sahip olmamız gerekir. Din ve dünya cehaletinden kurtulmamız için gerçek İslam Mektepleri ve medreseleri açmamız şarttır. Böyle mektepler olmadan necat da olmaz, felah da…
Dördüncüsü: Ahlaksızlık bizin en büyük düşmanımızdır. Bugünkü cahilî ahlaksızlıkları bırakıp Kur’an, Peygamber (Salat ve selam olsun ona), İslam ahlakı ile mütehalli (bezenmiş) olmazsak yenilgiden yenilgiye koşarız.
Beşincisi: Lisanımız (dilimiz) bizim büyük düşmanımızdır. Onu zabt u rabt altına almamız, sadece zarurî, faydalı, lüzumlu laflar etmemiz, yazılar yazmamız gerekir.