Güney sınırlarımızın ötesinde yeni bir devlet kurulmuştur. Bu bir realitedir. Realiteler inkâr edilemez. Önemli olan bu yeni devletin mahiyetini, içyüzünü, esaslarını öğrenmek ve bilmektir. Bu da konunun uzmanlarının, ciddî istihbaratçıların, süper zekaların işidir.
Bu yeni kuruluşun İsmi İslam Devleti olduğuna göre, icazetli Ehl-i Sünnet ulamasının, fuqahasının, ziyalı kimselerin araştırma yapmaları, raporlar hazırlamaları, fetvalar vermeleri ve halkı bilgilendirmeleri gerekir.
On sekizinci miladî asırda Arabistanın Necd bölgesinde Vehhabîlik isyanı çıktığı sıralarda İstanbul çok gafil avlanmıştı. O zamanın bazı ulema ve fuqahası bu isyanı püriten bir dinî hareket sanmıştı.
Türkiye’nin Ehl-i Sünnet Müslümanlarının, onların yüksek tabakasının büyük kısmı Vehhabiliğin ne olduğunu hâlâ bilmemektedir.
Güneyimizde ortaya çıkan yeni güç hakkında da kafalar son derece karışıktır.
İlmî araştırma yapmak, incelemek, rapor hazırlamak halkın işi değildir, uzmanların işidir.
Araştırıcılarda bulunması gereken birinci şart mantık bilmektir.
Kelam ilmi okumamış olanlar İslam dünyasındaki gelişmelerin içyüzünü anlayamazlar.