Mehmet Şevket Eygi Gazeteoku

Çok açık yazıyorum

Çok açık ve seçik yazıyorum, lafı eveleyip gevelemiyorum, kesin konuşuyorum: 1. Bugünkü yeni Medenî Kanun sosyolojik ve kültürel yapımıza uygun değildir. Binaenaleyh âdil bir kanun değildir. Bu...

11 Eylül 2017 | 2.483 okunma

Çok açık ve seçik yazıyorum, lafı eveleyip gevelemiyorum, kesin konuşuyorum:

1. Bugünkü yeni Medenî Kanun sosyolojik ve kültürel yapımıza uygun değildir. Binaenaleyh âdil bir kanun değildir. Bu kanun toplumun temelini oluşturan aileyi sarsmakta ve yıkmaktadır. Aile yıkılırsa Türkiye yıkılır.

2. Bugünkü yeni Ceza Kanunu toplumu yıkmaktadır. Bu kanunun tâdil edilerek, sosyal ve kültürel yapımıza uygun hale getirilmesi gerekir. Kanundaki bazı cezalar çok yetersizdir ve suç işlenmesini önleyememektedir.

3. İdeolojik eğitim sistemimiz çağın çok gerisindedir; millî kimliğe, millî kültüre ve evrensel insan haklarına dayanmamaktadır. Bu eğitim sistemi ile ülkemizin ayakta kalması çok zordur. Bu eğitim sisteminin ıslahı mümkün değildir. En kısa zamanda, millî kimlik ve kültürümüze uygun bir sistem getirilmeli, eğitimimiz Singapur derecesine ve seviyesine çıkartılmalıdır.

4. Dinî hizmetler ve faaliyetler son derece yetersizdir. Devletin resmî bir genel müdürlüğü durumuna düşürülmüş Diyanet, vazife ve hizmetlerini yapamamaktadır. En kısa zamanda bağımsız veya gerçekten özerk bir Diyanet kurulmalı ve din işleri, hizmetleri; ehliyetli, liyakatli, faziletli, yüksek kültürlü, geniş ufuklu, ihlaslı, takvalı, müdebbir Müslüman seçkinlere bırakılmalıdır. Din, politikanın üzerine ve dışına yükseltilmelidir. Hıristiyan patriklerinin, Yahudi Hahambaşısının, Mason Üstad-ı Azam’ının seçimine karışmayan siyasî iktidar, Diyanet reisinin seçilmesine de karışmamalıdır. Müslümanların en değerli, en faziletli, en ahlaklı, en ihlaslı, en muslih (ıslah edici), en dirayetli, en kiyasetli, mânevî derecesi en yüksek hocasının başkan seçilebilmesi için ne gibi tedbirler alınacaksa, onlar alınmalı, gereken kanun ve nizamnameler çıkartılmalıdır.

***

Her gün devamlı olarak yazsam azdır… İstanbulun trafiği içinden çıkılmaz bir hale gelmiştir. Bina ve nüfus sayısı arttıkça otomobil sayısı da artıyor ama yollar genişlemiyor. Ömrümüzün büyük kısmı trafik cinneti içinde geçiyor. Trafik dolayısıyla topyekun maddî kaybımız yılda on milyonlarca dolardır. İstanbulun trafiği çaresiz ve çözümsüzdür. Her geçen gün daha kötüye gitmektedir. Şehir rant eşkıyasının pençesine düşmüştür. Bir trafikzede vatandaş olarak durumu yüksek sesle protesto ediyorum.

***

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
İyi Müslüman 25 Şubat 2018 | 3.835 Okunma Baba Çok Ağlamış 18 Şubat 2018 | 2.422 Okunma Kurtarıcı Öğütler 11 Şubat 2018 | 1.853 Okunma Tolgaç ve Olgaç Beyler 04 Şubat 2018 | 757 Okunma Suçlular Sünnîlerdir 28 Ocak 2018 | 1.222 Okunma