İSTANBUL ve civarında beklenen büyük Marmara depremi vuku bulmadan önce nereye kaçabiliriz, sığınabiliriz? En güvenli yer neresidir?
1999 depreminden sonra Fatihin cıvıl cıvıl hayat ve hareket dolu işlek bir caddesindeki bütün binalar belediye tarafından deprem kontrolüne tâbi tutulmuştu. Kaç bina sağlam çıkmıştı biliyor musunuz? Sadece üç! Deprem esnasında evlerin içindeki mutfaklar ve banyo daireleri güvenli değilmiş. Yurdumuzda yaşayıp çalışan bir deprem uzmanı böyle söylemiş.
1999’dan bu yana depreme dayanıklı, büyük bir sarsıntıyı en az kayıpla atlatacak yepyeni, sağlam, eskisinden daha güzel bir İstanbul oluşturulabilirdi ama bu iş yapılamadı. Rantçılar ve ehliyetsizler izin vermedi.
Arada bir, dört şiddetinde küçük bir deprem olunca gazeteler yazıyor, birkaç yorum yapılıyor, birkaç beyanat, sonra konu gündemden çıkartılıyor. Öyle ya, futbol, manken, seks, fuhuş, âdi ve bayağı magazin haberleri, verimsiz siyaset boğuşmaları, bunca fuhşiyyat ve müstehcenlik varken depremi yazıp söyleyip de halkın moralini bozmak doğru olmaz.
***
Peygamberimizin (Salat ve selam olsun ona) öğütlerinden biri şudur: Yarın Kıyamet’in kopacağını bilsen, elindeki fidanı bugün dik…
Biz de yaklaşan depreme, ayak sesleri duyulan savaşa rağmen iyi şeyleri yapmaya devam etmeliyiz.