Bu Gidiş Nereye?
Bir fikir, davranış, hal, kurum iyi midir kötü mü, doğru mudur
yanlış mı; bunu gösteren islamî ölçüler, kriterler, endazeler
vardır. Bunlara kısaca kriter diyelim…
İslamî kriterlere göre Türkiyenin durumu iyi midir kötü müdür,
iyiye mi gitmektedir kötüye mi?
Halkın büyük çoğunluğu Müslüman ama beş vakit namaz kılmıyor…
Namaz, İslam dininin beş şartından ikinci önemli şartı olduğuna
göre, namaz kılanların azınlığa düşmüş olması çok büyük bir
noksandır, çok kötü bir alamettir.
Türkiye gibi Müslüman bir ülkede Yahudilerin cumartesi günü
tatildir, Hıristiyanların pazar günü tatildir ama Müslümanların
cumasında tatil yapılmamaktadır. Bu da kötüdür. (Bütün İslam
dünyasında cuma günü tatil yapılmaktadır.)
Halkın yarısını kadınlar ve kızlar oluşturuyor. Onların kılık
kıyafetleri İslam’a, Kur’ana, Sünnete, Şeriata uygun mudur, değil
midir?
Müslüman halk İslam evlerinde mi oturuyor?
Müslümanların, İslam dinine uygun Müslümanca bir hayat sürmeleri
için onlara İslam öğretilmekte midir?
Ticaret, iş, sanayi sektöründe islamî ölçüler, kurallar mı
geçerlidir?
Ülkede İslam ahlakı mı hâkimdir, câhiliye ahlakı mı?
Din inanç, can mal, nesep güvenliği var mıdır?
Evet, Türkiye iyidir veya kötüdür derken, Müslüman bu ölçülere göre
konuşacak, hüküm verecektir.
Son zamanlarda akıl almaz bir maddî kalkınma ve imar oldu. Büyük
asma köprüler, denizin yedi kat altından geçen Marmaraylar, dev
havaalanları, otoyollar, gökdelenler, AVM’ler, neler neler… Bunlar
islamî kriterler midir?.. Kesinlikle değildir.
İslam gökdelenlere nasıl bakmaktadır?.. Peygamberimiz (Salat ve
selam olsun ona) bir hadisinde, âhir zamanda deve çobanlarının,
senin binan mı daha yüksek benim binam mı diye birbirlerine nispet
yapacaklarını bildirmiştir.
İstanbul’a üçüncü köprü yapılıyor. Şehrin nüfusu beş milyonu
geçmeseydi, iki köprü bol bol yetecekti. Şu anda beş köprü yapılsa
trafik yine çözülmez.
Maddî kalkınma ve zenginlik ile ahlak maneviyat birlikte
yükselmezse, maddiyat yükselirken maneviyat alçalırsa, seviye
farkından iyilik doğmaz, kötülük doğar.
Soruların sorusu şudur: İslamî ölçülere, kriterlere, Kur’ana göre
Türkiyenin düzeni veya sistemi iyi midir, kötü müdür?
Bu sistem Kur’an kriterlerine, Sünnet kriterlerine uygun mudur,
yoksa ters mi düşmektedir?
İslam dini, Müslümanların israftan, lüksten, şatafattan kaçmalarını
emr ediyor. Bizim için en güzel model ve örnek olan Resulullah
Efendimiz gayet mütevazı bir hayat sürmüştür. Son yıllardaki maddî
kalkınmaya, zenginliğe paralel olarak bir kısın zenginlerimizin,
Kur’ana Sünnete ve hikmete aykırı olarak cahili bir lükse
kapıldıklarını inkar mümkün müdür?
Herkes için söylemiyorum, bir kısım Müslümanlar aşırı lüks, aşırı
israflı turistik umreler yapıyor. Umre farz değil, nafile bir
ibadettir… Böyle bir ibadetin lüks, israf, şatafat, gösteriş içinde
yapılması doğru mudur?
Ülkemizde her gün dört milyon ekmek çöpe atılıyor. Böyle bir şey,
korkunç bir günah israf ve nankörlük değil midir?
İslam kadınlarının kaçta kaçı Kur’ana Sünnete, Şeriata, İslam
ahlakına göre giyinmektedir?