ÜLKEYİ ayakta tutan temel kurum eğitimdir. Millî kültüre, millî kimliğe hizmet eden güçlü ve doğru bir eğitim olmazsa Türkiye’nin kurtuluşu ve yükselmesi mümkün olmaz.
DÖNMELERİN vesayetçi, sömürgeci, yabancılaştırıcı, dejenere edici, çağdışı ideolojisine hizmet eden bir eğitim sistemi, Türkiye’nin temellerini dinamitler. Kötü bir ideolojiye hizmet eden eğitimle (istisnalar dışında) vasıflı Türkiyeliler yetiştirilemez.
OKULLAR sadece bilgi ve kültür vermekle kalmamalı, onun yanında ahlak ve karakter terbiyesi de vermelidir. Bu ikisi birlikte olmazsa yetişme ve yetiştirme eksik kalır.
İngiltere’yi İngiltere yapan kurumların başında 1440’dan beri faaliyet gösteren Eton Koleji gelir. Bu okul ülkesine 19 başbakan ve daha nice devlet adamı, büyük düşünür, güçlü ve önemli şahsiyet kazandırmıştır. Türkiye’nin ona benzer bir lisesi yoktur.
Eğitimi güçlü olmayan hiçbir devlet, ülke ve halk güçlü olamaz.
Türkiye’yi yükseltecek üç sınıf subaylar, öğretmenler ve din hizmetlileridir. Ülkenin en kapasiteli, ehliyetli, liyakatli, istidatlı, kabiliyetli, vatansever, cevherli çocukları; öncelikle subay, öğretmen ve din hizmetlisi olarak yetiştirilmelidir. Subaylığa, öğretmenliğe, din hizmetkarlığına doktorluk ve mühendislik kadar rağbet edilmeyen bir ülke iflah olmaz.
Bazı eğitim sistemleri alim, ârif, fâzıl, bilge nesiller yetiştirir; bazıları ise mürekkep câhil, irfansız, ahlak ve karakteri yetersiz, hikmetsiz nesiller.
Üç beş yüz kelimelik günlük iletişim, çarşı pazar, konuşma Türkçesiyle eğitim yapılamaz. Eğitim sistemi en az yüz bin kelimelik yazılı, edebî, medenî Türkçe üzerine kurulu olmalıdır.