SORU: Cumhuriyet devrinde basın üzerinde en katı, en yoğun baskılar ne zaman olmuştur?..
CEVAP: 1924 ile 1945 arasındaki tek parti faşist diktatörlüğü zamanında olmuştur. 1945’te çok partili rejime geçilmiş ama basın üzerindeki baskılar sürmüş; insanlar inançları, fikirleri, görüşleri, tenkitleri yüzünden ağır ceza mahkemelerine verilmiş, zindanlara atılmış, zalimane ağır ve menfur bir terör uygulanmıştır. Dindar Müslümanlara düşman muamelesi edilmiş, onlara, savaş esirlerine tanındığı kadar hak tanınmamıştır. Şapka gibi gülünç bir serpuş yüzünden idam edilen masum vatandaşları unutmadık.
SORU: Bugün Türkiye’de medya hürriyeti var mıdır?..
CEVAP: Geniş bir hürriyet vardır.
SORU: Erdoğan bir diktatör müdür?..
CEVAP: Kesinlikle değildir. Diktatör olsaydı, iktidarda kalmak için çırpınmazdı; en ağır hakaretleri savuran, en ağır muhalefeti yapan medyayı susturabilirdi.
SORU: Türkiye’de din, inanç, fikir hürriyeti var mıdır?..
CEVAP: İngiltere’de olduğu gibi yüzde yüz olmasa da M. Kemal, İsmet, Celal Bayar, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat rejimlerine göre çok geniş bir din hürriyeti vardır.
SORU: Çoğunlukta olan Sünnî Müslümanlar bu geniş hürriyetten yararlanıyorlar mı?..
CEVAP: Yararlanmıyorlar, yararlanamıyorlar. Birlik halinde olmadıkları, kültürleri yetmediği için hürriyet suları boşa akıyor.
SORU: Somut bir örnek verir misiniz?..