1 Eylül 1939… Almanya Polonya’yı istila etmeye başlar… Fransa ve
İngiltere Almanya’ya ültimatom verirler… 3 Eylül… Fransa ve
İngiltere Almanya’ya savaş ilan ederler…
3 Eylül 1939’dan itibaren sekiz ay küsur gün boyunca sıcak savaş
olmaz. Eylül, ekim, kasım aralık, ocak, şubat, mart, nisan… Bu
müddet zarfında Almanya, kendisine savaş açan iki ülkeye
saldırmaz.
Nihayet 10 Mayıs 1940’ta Alman orduları kendisine savaş ilan etmiş
olan Fransa’nın sınırlarını aşar… Sıcak savaş başlamıştır…
Fransa’nın kara, hava, deniz kuvvetleri Almanya’nınkinden az ve
güçsüz değildir ama kısa zamanda dağılırlar, çökerler,
yenilirler…
Fransa, kazanamayacağı bir savaşı ilan etmenin büyük zararını
görmüştür.
1938 eylülünden 1940 mayısına kadar Fransa ne yapmıştır?.. O sekiz
ayı gaflet içinde geçirmiştir. İlan ettiği savaşı kazanmak için
gerekenleri yapmamıştır. Siyaset çekişmeleri… Bin türlü eğlence…
Sinemalar, tiyatrolar, operalar… Bütün ülke meyhanelerle kaplıdır,
sudan çok şarap içilmiştir… Barlar, pavyonlar… Fuhuş zina
ahlaksızlık… Sodom Gomore… Edebiyat ve sanat dedikoduları… Dadaizm
kübizm fütürizm… Sürü sepet ideoloji nazariye… Bitmez tükenmez
zevzeklikler, gevezelikler… Sağcılar, solcular, sosyalistler,
milliyetçiler, cumhuriyetçiler, kralcılar her biri ayrı telden
çalmışlardır… Fransanın nabzı sahnelerde, geniş bulvarların
kenarlarındaki kahvehanelerde, stadyumlarda, batakhanelerde,
lokantalarda atmıştır… Gazetelerde her gün politika ve fikir
ukalalıkları yapılmıştır… Züppeliğin bini bir paraya…
Hıristiyanlığın, Tevratın, İncilin, evrensel bilgeliğin kınadığı ve
kötü gördüğü bütün günahlar açıkça işlenmiştir…. Ucuz edebiyatlar…
Fransa liberalizmin ve ferdiyetçiliğin merkezidir… Haddinden fazla
felsefe, haddinden fazla edebiyat ve sanat… Tartışmalar,
çekişmeler…
Bu sekiz ay küsur gün boyunca Almanya neler yaptı:
Disiplin içinde gece gündüz çalışarak savaşa hazırlandı. Orada
otoriter bir rejim vardı, çatlak ses çıkartmak yasaktı… Binlerce
fabrikada ağır, hafif silahlar, savaş araç ve gereçleri
üretiliyordu. Bütün halk, yedisinden yetmişine ordu gibi
yetiştiriliyordu.
Fransa vaktini gaflet içinde boşa harcarken Almanya harıl harıl
hazırlanıyordu.
Ve 10 Mayıs 1940’ta, sekiz ay bekleyen Almanya bir saldırdı, pir
saldırdı ve eşit kuvvetlere sahip Fransayı kısa zamanda dize
getirdi. Pariste gamalı haçlı Alman bayrakları dalgalanıyordu…
23 Haziran 1940’da Hitler Paris’e gelerek zaferini kutladı.
Fransa Almanya’nın değil, kendi gafletinin, kendi dağınıklığının,
kendi günahlarının, kendi keyif ve zevk düşkünlüğünün, kendi iç
zaaflarının, kendi bireyci zihniyetinin, emanetleri ehline
vermemenin sillesini yemişti.
Fransa, kazanamayacağı bir savaşı ilan etmenin faturasını çok acı
şekilde ödemişti.