NÂDİR, hattâ ender, korunmuş kimseler dışında insanoğlu zaman
zaman nefsine mağlub olur, gıybet edebilir.
Arada bir ayağı kaymak suretiyle yapılan gıybetin yanında bir de
deliler gibi, çılgınlar gibi, kuduz köpekler gibi mütemadiyen,
devamlı olarak, hiç ara vermeden gıybet eden hastalar vardır.
Birinci gıybet bir kere ayıp ve günahsa, ikinci gıybet bin kere
ayıptır, günahtır.
Avamdan cahil bir Müslüman gıybet ederse yine ayıptır, yine
günahtır ama dindar geçinen, havastan görünen bir kimsenin gıybeti
çok ayıptır.
Gerçek Nurcu kesinlikle gıybet etmez. İftira da etmez. Yalan da
söylemez. Lisanıyla fitne ve fesada yol açacak laf etmez, yazı
yazmaz. Çünkü Kur’an ve Sünnete, İslam ahlakına sımsıkı bağlı Üstad
hazretleri buna asla izin vermemiştir.
Herhangi bir tarikata mensup derviş veya muhib asla gıybet etmez,
edemez.
Dindar geçiniyor, Nurcuyum veya tarikata mensubum diyor ve sonra
devamlı gıybet ediyor. Böylesi kesinlikle Nurcu, Tarikatlı, dindar
değildir, ahlaksızın ve terbiyesizin tekidir.