KENDİMİ çok ayıplıyorum… Kendimden utanıyorum… Niçin mi?.. Arz
edeyim: İslam dünyasının ve Müslümanların durumu çok kötü. Irak’ta
Müslümanlar kan kusuyor, korkunç bir terör ve zulüm var, sivil halk
eziliyor, dullar yetimler, ölüler, sakatlar, yerinden yurdundan
olmuşlar, açlar sefiller… Ben kardeşlerimin bu perişan hali
karşısında hıçkırıklarla sarsılarak, seller gibi gözyaşı dökerek
ağlayamıyorum. Vah vah tüh tüh diyerek geçiştiriyorum.
Şu Suriye Müslümanlarının haline bakınız: Ülkeleri harap olmuş, iki
yüz bin ölü, yüz binlerce yaralı ve sakat… Yetimler, dullar,
sürünenler… Sadece bizde iki milyondan fazla Suriyeli mülteci var.
Onlar için de gereği gibi ve yeteri kadar ağlayamıyorum.
Libyada iç savaş… Mısır’da darbe idaresi… Ezilen öldürülen Müslümanlar… Ben ağlamıyorum.
Bangladeş’te Müslümanlar liderler zindanlarda çürüyor, kimisi idam ediliyor.
Mısırda Müslüman liderlere idam cezaları veriliyor.
Her tarafta kan ateş feryat… Bendeniz yemeğimi yiyor, çayımı içiyor, gezip tozuyor, arada bir acıklı bir yazı kaleme alıyor ve vazifemi yaptığımı sanıyorum.
Müslümanların haline acıyıp da kaç kere iştahım kaçtı, yemek yiyemedim?
Kaç kere ağlamaktan baygınlık geçirip yataklara düştüm?
Kaç kere üzüntüden, kahırdan cinnet geçirecek hale geldim?
Yazık bana… Halime, duygusuzluğuma yazıklar olsun. Vah bana evyah bana…