1924’ten bu yana büyük konvansiyonel yalanlarla koyun koyuna
yaşıyoruz.
Bu yalanların büyüklerinden biri “Egemenlik kayıtsız şartsız
milletindir” sözüdür.
Egemenlik kayıtsız şartsız milletin olsaydı, 1924’te Hilafet kaldırılabilir, son Halife Abdülmecid Efendi bütün Hanedan-ı Âl-i Osman ile yurt dışına sürülebilir miydi?
Anayasadaki “Devletin dini İslam’dır” maddesi çıkartılabilir
miydi?
Büyük Millet Meclis’inde başkanlık kürsüsünün üzerindeki Şûra ayeti
levhası yerinden çıkartılıp atılabilir miydi?
Bin yıllık yazımız yasaklanıp yerine Latin yazısı alınabilir
miydi?
Ayasofya camilikten çıkartılıp müze yapılabilir miydi?
Ezan-ı Muhammedî yasak edilebilir miydi?
Arapça Ezan okuyanlara bin türlü işkence, eziyet, zulüm yapılabilir miydi?
İslam medreseleri kapatılabilir miydi?
Tasavvuf tekkeleri kapatılabilir miydi?
Bediüzzaman’a ve diğer nice hocaya ve şeyhe ağır baskılar ve zulümler yapılabilir miydi?