Mehmet Şevket Eygi Gazeteoku

Notlar

BİLGİSAYARIMDA birine bir yazı yazdırtıyorum. Bendeniz F klavye kullanıyorum, o Q’ya ayarlıyor. İş bittikten sonra, tekrar F’ye çevirip bırakması gerekir ama bırakmıyor… Unutkanlık, ihmal...

25 Temmuz 2015 | 574 okunma

BİLGİSAYARIMDA birine bir yazı yazdırtıyorum. Bendeniz F klavye kullanıyorum, o Q’ya ayarlıyor. İş bittikten sonra, tekrar F’ye çevirip bırakması gerekir ama bırakmıyor… Unutkanlık, ihmal, savrukluk…
Bir başkası bilgisayarın başına geçiyor, cahil birinin piyano tuşlarına rastgele basması gibi, bir yığın tuşa basıyor, cihazın ayarlarını berbat ediyor. Be adam, madem bilmiyorsun, kurcalama şunu.
Berberde traş olurken tv’de haberler veriliyordu. Cahil bir sürücü kaldırıma çıkmış, zavallı çiçekçiyi ezip öldürmüş. Bu katil herife sürücü ehliyeti veren TC suçludur. Norveç’te ehliyetsizlere ehliyet veriliyor mu?
Bazı dar sokakların yaya kaldırımlarına otomobiller park edilmiş, halk yolun ortasında yürüyor, kimsecik arkasına bile bakmıyor.
Cahil bir karı, küçük çocuğunu, kaldırımın ana yola bakan tarafında elinden tutmuş yürütüyor. Bu kadına, küçük çocukların böyle yürütülmeyeceğini öğretmemişler. Bunun suçlusu kimdir?
Bilgisayardan haberlere bakıyorum. Madalyonun bir yüzünde holigan muhalefet, öbür yüzünde holigan yağcılık ve yalakalık, midem bulanıyor. Öğürtücü herifler.
Politikanın ana konusu: Tencere dibin kara, senin dibin benden kara!..
Ramazanda din mıncıklaması arttı, en kutsal konular magazinleştirildi. Dine seks bile karıştırıldı.
Cuma namazında büyük bir camiye gidecektim. Büyük bir zat gelecekmiş, etraf binlerce polisle doluydu, bazı yollar kesilmişti. O camiye gidemedim, Ayasofya’nın namaz kılınan kısmına gittim.
Namazdan sonra oradaki simitçiden bir açma aldım, küçük parçalara bölüp çimenlerin üzerine saçtım, serçeler uçuşarak geldiler, kapıştılar. Bu manzara ile biraz sükun ve huzur buldum.
Bir mecliste gurur ve kibir küpü bir kimse ile tanıştım. Bir daha onunla görüşmeyeceğim. Üzerine saika inebilir, yanında olmak istemem.
Siyasetin seviyesi o kadar sukut etti (düştü) ki, se’sini bile duymak istemiyorum.
Topkapı Sarayında Hırka-i şerif ziyaretine gittim. Başvekilimiz de oradaydı. Saray camiinde Enderun usulü yatsı ve teravih namazı kılmak isterdim, çok geciktirildiği için kılamadım.
Doğu Türkistanlı kardeşlerimize yapılan zulümleri protesto etmenin en kalitesizi, yurdumuz gelen misafir Çinli turistlere saldırmaktı. Bunu da yaptık.
Bayram geldi. Bu bayramda en fazla oruç tutmayanlar eğlenecek tatil yapacak.
Yeşilliklerin, ormanların, tabiî düzenin hiçbir bahane ile tahrip edilmesine razı değilim. İster hava alanı, ister HES, ister yol, ister köprü, isterse rezidans olsun.
Bunca yüksek bina niçin yapılıyor? Cevap: Yıkılmak ve tahrib edilmek için…
Yazılarımı okuyan üniversiteli bir genç Osmanlıca öğrenmeye başlamış. Tebrik ediyorum.
Emniyeti suiistimal ederek kıymetli bir yazma kitabımı çalıp satana ve bunun çalıntı olduğunu bilerek alana: İkinize de hakkımı helal etmiyorum. İki elim yakanızda olsun, beladan ve sıkıntıdan kurtulmayın. Haram kazancınız zehir zıkkım olsun.
Hattatlık öğrenmek üzere değerli bir üstattan ders almaya başlayan gence: Hayırlı olsun. İcazet aldıktan sonra paragöz olmayın, hattatlık ile köşeyi dönmek istemeyin. Elbette ücret alabilirsiniz ama aç gözlülük Müslüman bir sanatkara yakışmaz. Evvelemirde parayı değil, sanatı ve hizmeti düşünün.
Urfa’ya giden zata: Balıklı göle uğradığınızda oradaki balıklara benim için de bir avuç balık yemi atmanızı istirham ediyorum. İbrahimîlere selam olsun. Nemrudîler bizden uzak olsun.
Fakire sövüp sayan, düşmanlık eden zata: Allahı ve Resulünü (Salat ve selam olsun ona) sevdiğinizi bildiğim için size hakkımı helal ediyorum.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
İyi Müslüman 25 Şubat 2018 | 3.836 Okunma Baba Çok Ağlamış 18 Şubat 2018 | 2.422 Okunma Kurtarıcı Öğütler 11 Şubat 2018 | 1.853 Okunma Tolgaç ve Olgaç Beyler 04 Şubat 2018 | 757 Okunma Suçlular Sünnîlerdir 28 Ocak 2018 | 1.222 Okunma