Biliyor musunuz, Orta Asya cumhuriyetlerinden birinde, on sekiz yaşından aşağı gençlerin çocukların camilere gitmesi yasaktır? Bu ülkenin halkı Müslümandır ve orada böyle bir kanun yapılabilmektedir?
Kimliği ve ana kültürü İslam olan öyle ülkeler vardır ki, bir genç namaza başlar ve sakal bırakırsa, ona potansiyel rejim düşmanı olarak bakılmakta, başına, tutuklanmak dahil çok şeyler gelebilmektedir.
Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra sözde bağımsız olan Müslüman kültürlü ve nüfuslu ülkelerin bazısında Stalin’i aratacak zulümler yapılıyor.
Bir buçuk milyarlık İslam aleminde, siyasî sosyal kültürel bakımdan İslam’ın bütünüyle yaşandığı bir tek ülke yok.
İslam doğruluğu, dürüstlüğü temizliği şeffaflığı emr ediyor ama Müslüman ülkelerin bu konudaki (uluslararası anketlere dayanan) notları, 10 üzerinden 5’i geçmiyor.
İslam dünyasının bir İsviçre’si, Norveç’i, Avusturya’sı, Yeni Zelanda’sı yok.
Hangi Batı ülkesinde Irakta, Afganistanda, Suriyede, Libyada ve daha nice bilad-ı islamiyede (İslam memleketlerinde) olduğu gibi yabancı istilası, iç savaş, kargaşa, kan, yıkım var?
Vize alabilirseniz ve yeterli paranız varsa, Almanya’nın her tarafına, her köşesine turist olarak gidebilir ve rahatça gezebilirsiniz. İslam ülkelerinin çoğunda bu rahatlık ve güvenlik yoktur.
Müslümanlar bu duruma nasıl düştüler?
Bu sorunun cevabı, bizi sömürgeciler, emperyalistler, İslam düşmanları bu hale getirdi demekle verilmiş olur mu?
Bugünkü felaketlerde, Müslümanların ölümcül hataları yok mudur?
Hilafet yıkılıp ulus devletler mantar gibi çoğalınca olacağı elbette buydu.
Birbirlerini sevmeyen, desteklemeyen, yardımlaşmayan Müslümanlar elbette güven ve huzur içinde yaşayamaz.
En zeki çocuklarını doktor, mühendis, bilgisayarcı yetiştiren; subaylığı, öğretmenliği, dinî hizmetleri ihmal eden Müslümanlar elbette izzet bulamaz, haysiyetli bir hayat süremez.
Suriyenin bugünkü feci durumunun, hürriyet ve fırsat varken, Sünnî çoğunluğun yeterli miktarda dindar subay yetiştirmemesinden kaynaklandığını kaçta kaçımız biliyor?
Mısırlı Müslümanlar birbirlerini tutmuş olsalardı, İhvan ile Selefiler barışık olsalardı, Mısır bugünkü duruma düşer miydi?
Müslümanlar sadece Hilafet ve Halife ile kurtulup yükselemezler ama en başta yapılacak işlerden biri Hilafet-i Kübrâ-ı islamiyenin ihyası ve âlem-i islamiyenin başına râşid, âdil, müdebbir, fatin bir zatın geçirilmesi ve mü’minlerin bu zata biat ve itaat etmeleridir.
On sekiz yaşından küçük Müslümanların camilere girmesinin yasak olması zulüm ve rezaletini kim protesto edecek? Öncelikle Hilafet kurumu ve Halife değil mi?
Katolik dünyasının Vatican’ı ve Papası var da, İslam dünyasının niçin Hilafeti ve Halifesi yok?
Halife kelimesini kullandığımda önüne bazı sıfatlar ekledim: Halifenin râşid olması, âdil olması, muktedir olması, son derece faziletli olması, gerçek dindar olması, muttaqi olması gerekir.
Bugünkü vahim durumda sıradan bir Halife ile köy olmaz kasaba olmaz.
Biliyorum bu devirde Hz. Ebubekir, Hz. Ömer gibi kimseler bulunmaz ama onlara benzemeye çalışan kimseler olmalıdır.