KRİTİK SORU şudur: Türkiye’miz buhranlar içinde, terör yangını
bacayı sardı. Böyle bir durumda hangi politikacılar, hangi
partiler, hangi şahsiyetler önce vatan, önce millet, önce devlet
diyerek birtakım fedakârlıklarda bulunuyor?
Hangi Müslüman politikacılar önce İslam, önce Ümmet diyor?
Hangi öteki politikacılar önce ben, sonra ben, en sonra yine ben
diyor?
Partisini ülkenin, halkın, devletin üzerinde görenler kimler?
Vatansever, fedakâr, Türkiye’nin âlî (yüksek) menfaatlerini, küçük
kişisel ve partisel menfaatlerin üzerinde görenlere bravo diyor,
hürmet ve takdirlerimi sunuyorum.
**
SÜNNÎ MÜSLÜMANLAR, her konuda olduğu gibi, siyaset ve particilik
konusunda da parçalanmış ve bölünmüş durumdalar, bunun acısını
çekiyorlar ama kesinlikle akıllanmıyorlar. Sünnî Müslümanlar,
siyaset ve particilikte birleşebilseler (mübalağa etmiyorum) yüzde
60’tan fazla, hattâ yüzde 70 oranında oy alabilirler. Lakin
zamanımız Müslümanlarında birlik kavramı yok. Yakın tarihimizde bir
ara merhum Turgut Özal bir müddet için Müslümanları
birleştirebilmişti. Müslümanlar arasında siyasî birlik nasıl
sağlanabilir? Bunun için öncelikle çok realist (gerçekçi) olmak
gerekir. Sonra akıllara hayranlık ve durgunluk veren dâhiyane bir
plan ve program… Düşmanların ve karşıtların bile kabul edeceği
birtakım faziletler… Son derece etkili ve sağlam bir propaganda…
Güçlü bir medya desteği…