Osmanlı İslam devleti ve Hilafeti iki temel üzerine kuruluydu: ŞERİAT’ı temsil eden medreseler ve TASAVVUF’u temsil eden tarikatlar.
Bu iki kurum zayıflayınca devlet de sarsıldı, çöktü, yıkıldı.
Artık resmen ne medrese var, ne tarikat.
Osmanlının çok zengin, çok yaygın bir vakıf sistemi vardı: Evkaf-ı İslamiyye. O da Cumhuriyetin fırtınalı yıllarında laikleştirildi, dünyevîleştirildi.
Osmanlının Meşihat (Şeyhülislamlık) makamı vardı. O da yok artık. Diyanet, laik sistemin genel müdürlük seviyesinde bağımlı bir kurumudur, Şeyhülislamlığın yerini dolduramaz.