“Küresel huzuru bozmaktan” diye bir suç keşfetmiş Amerikalı meşhur savcı Bharara... Dünyanın en etkili yüz kişisinden biri seçilen meşhurlaştırılmış savcının açıklamasını okuyunca insanın gülesi geliyor!
Küredeki insanlarla dalga geçiyor.
Küresel huzursuzluğun olduğu bir gerçek ama bunun sebebi de Türkiye
değil, Amerika.
Afganistan’da başlayan savaş ekonomisi ve güç gösterisi Irak,
Libya, Cezayir, Somali, Balkan ülkeleri ve Suriye ile devam
ediyor...
Ölen, yaralanan, evi ve şehirleri yıkılan insanların sayısını bilen
var mı? “Demokrasi geliyor” diye başlayan Arap Baharı yalan
rüzgârına dönüştü.
Ülkeleri yıkıp geçen bir rüzgâr...
Demokrasi ise hâlâ bilinmeyen yollarda...
Bu kanlı tablo küresel huzursuzluk değil mi?
Dünyayı kana bulayan çirkin ressam Amerika’nın ve uşaklarının
Türkiye’ye yaptıklarının küresel huzurla bir ilgisi yok mu?
***
Zeytinyağı gibi suyun üstüne çıkma stratejisi bu olsa gerek.
Mandıra filozofu gibi alıp başını uzak bir yerlere gitmek isteyen o
kadar çok insan var ki ama ülkedeki huzursuzluğu ve perde
arkasındaki vahşeti görünce herkes büyük bir mücadelenin bir
parçası olmayı daha şerefli buluyor.
Hemen herkes kendini unutuveriyor!
***
Batı’nın çirkin ve iki yüzüyle tanışalı yüzlerce yıl oldu...
Anlayan kaç kişidir sayısını bilemiyoruz.
Lakin iflah da olmuyoruz.
Bu yüzden iki yakamız bir araya gelmiyor.
Çağdaş medeniyet seviyesi diyerek kendimizi büyük bir yalanın esiri
haline getirmişiz.
Celladına âşık olan idam mahkûmları gibiyiz.
Bin yıldan beri savaştığımız aynı düşmanla barışabilmek için çaba
sarf ediyoruz.
Dost ve düşmanını ayırt edemeyen bir ülke, bir millet, bir lider,
bir insan hayatının sonuna kadar büyük bir akreple yolculuğa çıkmış
gibidir.