İstanbul’da yalnızlık...
Diyor ya Maalouf:
Doğu’nun çiçeği Batı’nın çiçekliğinde!
Ve kavuşmaların gizli saatlerinde kim bilir ne gizli ihanetler yaşanıyor.
Kucaklaşmalıydık oysa.
*
İstanbul rüzgârları leylak kokuyordu...
Sessiz artık her yer...
Kalabalık çekip gitmiş sanki.
Başkalarından habersizce.
Uzaklaşıyoruz yaklaştıkça...
*
Kırmızı kanatlı kuşlara bakıp başımızı darağacında sallarcasına...
Kötülüklere arkamızı dönüp gitmeliydik, gidemiyoruz işte.
*
Kendimizi kendimizden çalıyoruz haince.