Sonuç odaklı yaşıyoruz...
Rüzgâr ne yandan eserse peşine kişisel menfaati için takılıp gidenlerin sayıları da gittikçe artıyor.
Böyle yaşayan kalabalıklarla ne acıdır ki bir arada yaşıyoruz.
15 Temmuz akşamı halk demokrasiye sahip çıktı ama kimseye bir fatura çıkartmıyor...
Ankara’ya bedel ödetmiyor.
Lakin, her geçen gün görüyoruz ki durumdan vazife çıkartan bir yerler, demokrasinin ayakta kalmasını kendilerinden biliyor.
İktidarın ve halkın da kendilerine çok şey borçlu olduğunu söylemeye çalışıyor.
Bu yüzden Ankara’ya sürekli ağır bir fatura çıkartmanın peşinde.
Siyasi irade de dahil, herkes çok iyi bilmelidir ki darbeyi önleyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve sokağa çıkan halktır...
*
Tankların önüne çıkan, direnen ve canıyla bedel ödeyen halk gerçek kahramandır.
O akşam televizyonların yayınlarına telefonla bağlanarak, “Bunlar çapulcu” diyen General Arif Çetin’dir.
Yine telefonla yayınlara bağlanan Başbakan Binali Yıldırım’dır; demokrasiye sahip çıkması için halkını sokaklardaki tankların önüne engel olmaya çağıran Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dır...
Halk, yapılanın emir komuta zinciri içinde bir darbe olmadığını ve birkaç FETÖ mensubunun yaptığı bir kalkışma olduğunu da bu açıklamalarla öğrenmişti.
“Darbeye direndim” diyerek birkaç haberle yetinen veya başarısızlığa gittiğini görünce bir saniyede dönüş yapan uyanık medya kuruluşları bugün durumdan vazife çıkartmaya çalışıyor...
Ve diyoruz ki darbe “başarılı olsaydı” ne yapacaklarını da az çok tahmin ediyorduk...
*