Dışımızda yaşanan gelişmeleri izlemekle yetiniyoruz. Çünkü perde
arkasındaki gerçekleri bilmiyoruz...
Batı’nın geçmiş yıllardaki kirli ittifak ve paylaşım alışkanlığını
biliyoruz, bu yüzden de kimin kârlı, kimin zararlı olduğunu
anlamaya çalışıyoruz...
Türkiye’de gizli antlaşmalar ve anlaşmazlıklarla ilgili ciddi
bir çalışma bugüne kadar yapılmadı. Prof. Dr. Azmi Özcan’ın
“Osmanlı Mülkünü Paylaşım Planları Üzerine Düşünceler (Gizli
Antlaşmalar 1914-1921)” isimli çalışması dışında...
İngiliz tarihçi James Barr, beş yıl önce yazdığı “Line in the Sand:
Britain” isimli eserinde İngiltere ile Fransa’nın Osmanlı
topraklarını nasıl paylaştıklarını yazmıştı...
***
Barr, eserinde, Fransa’nın Suriye’nin tamamını, Lübnan’ı, Adana ve
Mersin bölgesini alacağını yazıyor...
Bağdat ile Basra arasında kalan Irak toprakları ile Akdeniz’e
açılan Hayfa Limanı’nın da İngiltere’nin olacağını belgelerle gün
ışığına çıkartmıştı .
Bunun dışında her iki ülkenin ayrıca kendilerine birer nüfuz alanı
seçtiğini belirten James Barr, Kerkük-Akkâ hattının kuzeyinin
Fransızlara, güneyinin ise İngilizlere ayrıldığını...
Ve Filistin’in ise uluslararası bir statüde olduğunu yazan Barr,
diğer Arap topraklarının da bağımsız olacağını...
***
Ve evde yapılan bu hesaplar dünya çarşısında bozuldu.
1917’de Bolşevik İhtilali ile Rusya’da Çarlık İmparatorluğu
yıkılınca kirli çamaşırlar ortaya çıkmış oldu ve birçok şey, yani
denge değişti.