Amerika, Suudi Arabistan’a 100 milyar dolarlık silah satmaya hazırlanıyor.
Yani, Trump Arap krallarını çok özlediğinden dolayı yüzlerini görmeye gitmiyor...
Yaraları sarmaya da gitmiyor.
Demokrasi de götürmüyor.
Obama da gitmişti, 63 milyar dolarlık silah sattığı gibi bir ziyaret.
Birileri de çıkıp Arabistan’a, “Bugüne kadar kiminle savaştın ki milyarlarca dolarlık silah alıyorsun, savaşı düşünüyorsan da hangi İslam ülkesiyle?” sorusunu soramıyor...
Komedi gibi...
Tahtını koruyabilmek uğruna her yeni seçilen ABD Başkanı’na 100 milyar dolarlık silah alım rüşveti...
Halk ise hâlâ Bedevi...
***
1 Mayıs’ta Beyaz Saray’da Suudi bir heyeti kabul eden Trump’ın damadı Jared Kushner, füzelere karşı bir radar sistemini de gündeme getirip bizzat Amerikan silah devi Lockheed Martin’in CEO’sunu arayarak, “indirim yapılıp yapılmayacağını” sormuş.
New York Times’taki habere göre CEO Marillyn A. Hewson da “Bakacağım” demiş.
NYT, bu buluşmanın silah satışında Kushner’in oynadığı rolü gösterdiğini yazdı.
Beyaz Saray dünyayı karıştırıyor, sonra da aile boyu masaya oturup silah satışı pazarlıklarına başlıyorlar...
El Arabiya’ya konuşan bir Beyaz Saray yetkilisi de Trump’ın Ortadoğu’da NATO benzeri bir güvenlik teşkilatı kurmak istediğini söylediğinde Amerika ve İsrail bölgede yeni tahterevalli yerleştirmeye çalışıyor...
***
Ortadoğu kaynıyor...
Bu mübarek Ramazan ayında dahi silahlar susmuyor.
Ortadoğu’nun geleceğini bizim gibi ülkelerin basınına bakarak öğrenmemiz mümkün değil...
Geleceğine dair gelişmeleri Amerika ve Batı basınındaki analizlerden anlayabiliyoruz.
Örneğin Washington’da Rhode Island Senatörü Demokrat Jack Reed, Musul’un DEAŞ’tan temizlenmesinden sonra Irak’ı ne tür sorunların beklediğini sormuş... Özellikle Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKYB) ekim ayında yapılacağını ilan ettiği “bağımsızlık referandumuna” ilişkin bir soruya CIA Direktörü Stewart şunları demiş:
Musul’da DEAŞ yenildikten sonra Irak hükümetinin karşılaşacağı en önemli sorun, Şii ağırlıklı hükümet, batıdaki Sünniler ve kuzeydeki Kürtler arasında bir uzlaşma sağlayabilmesi olacaktır. Kerkük’teki petrol alanları meselesi ve buralardan elde edilen gelirler konusu Irak hükümeti için önemli bir siyasi meydan okuma olacaktır.