Rüzgâr nereden eserse oraya bayrak diken bir medyamız
var.
Bir ay boyunca Myanmar katliamını gündeme getirdi, sonra
unuttu...
Ne oldu şimdi?
Katliam bitti mi, yoksa devam ediyor mu?
Belli değil...
*
Nazi fırınlarında yakılan Yahudilerin dramının yüz yıldan beri
filmlerle, belgesellerle, şarkılarla, sergilerle, müzelerle dünya
gündeminde sıcak tutulmasından rahatsız olmayanlar, Myanmar’daki
Müslümanlara yardım eden Türkiye’deki siyasi iradeyle dalga
geçiyor...
Ve bazı kelime soytarıları da alay edercesine yazılar
yazıyor...
*
Ve bu kelime soytarıları daha bugüne kadar Stalin’in binlerce
Kafkasyalı ve Kırımlı Müslüman’ı aç susuz trenlere tıkıp ve
kapılarını da kilitleyip Sibirya’ya sürgüne göndermesiyle ve trenin
kapıları açıldığında hepsinin öldüğü o katliam gününden tek kelime
bahsetmeyenlerdir!
Bu yetmez gibi, orak çekiçli bayrakları da Taksim Meydanı’nda
gezdiren bu arızalı kafalarla Myanmar’daki katliamda dahi içeride
birleşemeyecek haldeyiz.
*
Bu kelime soytarıları böylesine bir katliamı alaya alıyor ve
ülkenin yarısının haritada Bangladeş’in yerini gösteremeyeceğini
yazıyor ve Türkiye’nin yardımlarını da anlamsız buluyor.
Kafa ters çalışmaya görsün, bir daha da düzelmiyor.
*
Biz de diyoruz ki Amerika’da Türkiye’nin nüfusundan iki kat fazla
insanın haritada Afganistan, Irak ve Suriye’nin yerini
gösteremez...
Bugüne kadar Amerika ve Batı basınındaki yazarlar “Bu ülkelerde ne
işiniz var?” diye sormadı...
Savaşa giden bir ülkenin askeriyle, halkıyla ilgili bir yazı
yazacak cesaretiniz yoksa barışa ve yardıma giden bir ülkenin
halkıyla da dalga geçmeyecekseniz.
*
Ve gelelim sınırlarımızın biraz ötesinde bir başka katliama
hazırlık yapılıyor.
Kerkük, Musul ve Telafer’deki Türkmenlerin geleceği
belirsiz.
Barzani’nin kedi dostluğundan bir adım öteye geçmeyen halini
görüyoruz...
Bu durumu da Şirazi bir sözüyle özetliyor...
Diyor ki:
“Kimsenin yanında görünmesine güvenme. Karşınıza geçmesi için bir
adım, düşman olması için bir lafın yeter.”
*
Türkiye olarak referan-duma karşı çıktık, yapıldı.
Bize göre Kürdistan çoktan kurulmuş ve sadece ilan edilmeyi
bekliyor.
İçimizdeki rüzgârcı tiplerin yazıp çizdiklerine bakıyoruz da yeni
kuruluyormuş gibi feryat ediyorlar...
Oysa biz bu tehlikeyi dün söylediğimizde bize kızıyorlardı ve
neredeyse Barzani’yi ve terör örgütü PKK’nın başını kahraman ilan
ediyorlardı...
Kimlerin dün neler söylediğini yani “evvel zaman içinde”
diyeceğimiz sosyal medya sayesinde artık
öğrenebiliyoruz...
Halkı kimse aptal yerine koymaya da kalkışmasın.
Herkes her şeyin ne olduğunu da, hangi ülkenin haritada nerede
olduğunu da bizden daha iyi biliyor..