Ortado-ğu’nun kaderi yeniden yazılıyor gibi.
Bugüne kadar yön vermeye çalışan, sınırları çizen ve James Barr’ın deyişiyle gayya kuyusuna dönüşmesinde hatırı sayılır bir rol oynayan İngilizler ile Fransızlara artık yeni büyük ortaklar geliyor diyebiliriz.
Biri Amerika’dır...
Filin züccaciye dükkânına girdiği gibi girip tüm hayatları altüst etti...
H
Son otuz yıldan beri Ortadoğu’yu savaş bataklığına çeviren Amerika Rusya’yı Afganistan’da mağlup ettiği günden beri dünyanın tek sahibi gibi davranmaya devam ediyor.
Rusya ise Afganistan’da kaybettiği pozisyonunu Ortadoğu’da yeniden kazanma ihtimalini hesaplıyor.
Çin, Hindistan, Batılı devletler ile İran faktörünü de unutmayalım...
Tek dertleri Türkiye’yi bu paylaşımın uzağında tutabilmek...
Türkiye’de ısrarla bu masada olmayı istiyor.
Ve denklemin Türkiye’siz kurulmasını asla istemiyor.
H
Osmanlı Devleti’ni arkadan hançerleyerek gönderen, Batılı devletlerle, yani İngiliz ve Fransızlarla gizlice anlaşarak ihanete imza atan Arap dünyasının artık çok daha tedirgin olacağı günler geliyor.
Öyle lüks saraylar yapıp içinde saltanat sürmeye ve çöllerde safari turlarına çıkmaya hiç benzemiyor bu işler...
Yedikleri içtiklerinin kendilerine kâr kalmayacağı günlere gebe süreçlerinden geçiyoruz.
Ve belki de gelecek yüzyıla yön verecek güç oyunlarının yeni arenası Ortadoğu’dur.
Kendi topraklarının uzaklarında bir yer olarak düşündükleri Ortadoğu’yu güç turnuvasının yapıldığı adrese dönüştürenler, çakalları ve tilkileri de unutuyor...
Gayya kuyusunun ayrıntılarını öğrenmek isteyenlere Prof. James Barr’ın “Kırmızı Çizgi” kitabını tavsiye ediyoruz.
H
Ve dostumuz Ercan Çitlioğlu’nun yeni çıkan “CIA, KGB, Türkiye üçgeninde bir dönemin yol hikâyesi; Üçgen” kitabını da tavsiye ediyorum... Salı günkü yazımızda ayrıntılı değineceğiz...
Sonuçta gayya kuyusuna dönüştürülen Ortadoğu’da her şey petrol kuyuları için..