Kendimi bildim bileli TBMM’de “Anayasa” değişikliği
yapılıyor...
Referanduma gidiliyor. Sabahlara kadar parlamenterler, komisyonlar
yasa teklifleri ve oylamalarıyla uğraşıyor...
Ve TBMM kanun çıkartıyor, değiştiriyor vs...
Sonuçta, iktidar partilerinin hepsi de bürokrasiden şikâyet ediyor
ve etmeye de devam ediyor.
82 yılında bir anayasa yazıldı ve kırk yıldan beri değişiyor,
değiştiriliyor... Ve değişim bitmedi. Kimilerine göre “darbe”,
kimilerine göre ise halkın yüzde 92’sinin “Evet” diyerek onay
verdiği bir anayasa...
Herkes şikâyetçi ve her gelen siyasi iktidar işe değiştirmekle
başladı ve hâlâ da değişiyor...
Yeni bir anayasa projesi ise bir türlü hayata geçirilmiyor,
muhalefet de bu konuda direniyor...
Direniş, hâlâ muhalefetten sayılıyor!
***
Oysa, bu kadar değişime rağmen tıkanmaların tek nedeni bürokrasi ve
bürokratlar...
Yani, uygulayıcılar.. Bakanlar, parlamenterler bir konuyu çözüme
kavuşturmak istediklerinde dahi ilgili kanunun hangi maddesine göre
çözülüyor, hangi bendine göre konu tıkanıyor, bilmiyorlar...
Yıllardan beri bu durumun şahidiyiz.
Ha-Vet kanunları ve yasaları adeta...
Neye “Hayır” ve neye “Evet” denileceğini sadece bürokrat
biliyor.
Hangi yasanın veya kanunun “a” bendine göre Hayır, “f” bendine göre
ise Evet diyebilen bürokrasi Ankara’ya çöreklenmiş!