Bir eski dostu ziyaret etmeye gittiğimde sokağındaki duvarda, “Bizim neslimiz ustasız çalışmak zorundadır” yazısını okuyunca insan ülkesinin yakalandığı hastalığı daha iyi anlayabiliyor.
Duvarlara çarpıyoruz sürekli.
Ustalar yok...
Bu yüzden bir yanımız bozuk işte.
***
Usta kim?
Hiçbir işe yaramaz ellerin marangozu.
Bir şey düşünemeyen beyinlerin heykeltıraşı.
Aşklardan bıkıp usanmayan kalbin mimarları, şairleri, yazarları...
Ve hiç harf bilmeyenlerin hocası.
Yol bilmezlerin kılavuzu.
Bu yüzden bir yanımız bozuk işte.
***
Elli yıldan fazla bir zamandan beri Necip Fazıl, Nâzım Hikmet, Ahmed Arif diyoruz.
Yaşar Kemal, Tarık Buğra diyebiliyoruz.
Aşktan yoksun kalanların arasında yaşıyoruz ve ikincil çarpışmaların içinde her geçen gün daha ağır kayıplar veriyoruz.
Çatışmaların ve çarpışmaların arasında kaç neslin kaybolduğunu hâlâ bilmiyoruz.
Bir yanımız bu yüzden bozuk işte...
***
Ustasız bir hayatın ortasında tek başına kalanların trajedisidir bu gelinen nokta.