Ve Londra’ dan sonra Paris’ teyiz...
Hızlı trenle Londra’dan Paris’e geçtiğimizde trenlerde ve istasyonlarda olağanüstü güvenlik tedbirlerine şahit oluyorduk...
Tiyatroların önlerinde dahi çanta kontrolleri yüzünden arka sokaklara kadar uzayan kuyruklar oluşması halkı oldukça rahatsız etmişe benziyordu...
Öyle ki trenler bile rötarlı hareket ediyordu.
İstasyonlarda sürekli bir “güvenlik kontrolü nedeniyle” diye başlayan anonslardan başka bir şey duyamıyorsunuz!
Londra’da terör paniğinden dolayı halkın yaşadığı travmayı ve alınan güvenlik tedbirlerini yazmıştık.
Aynı durum Paris merkezinde ve Disneyland için de geçerliydi.
Tren istasyonlarında ve kalabalık olan her yerde askerler sürekli devriye geziyor.
Halklar adına üzülüyoruz...
Lakin ülkelerinin dışındaki topraklarda cirit atan, kentleri bombalayan, milyonlarca insanı öldüren, öldürten, terörü finanse eden, besleyen, iç savaş provalarına ve darbe senaryolarına katkıda bulunan kendi seçtikleri yönetimlerden de artık hesap sormaları gerekiyor.
Başta kendi medya kuruluşları...
Türkiye ile yatıp kalkan Batı medyası kendi ülkelerinde üç maymunu oynamaya devam ediyordu...
Ya da halk sosyal medyada en ağır tepkiyi göstermeli!
***
Batı, tarih boyunca ya sömürgecilikten, ya işgallerden ya da isyanlardan geçinmiş...
Geçtiğimiz gün Milliyet’te Mert İnan’ın haberi oldukça düşündürücüydü...
Türk Tarih Kurumu (TTK) eski Başkanı Prof. Dr. Metin Hülagü, 2. Abdülhamid Han’ın mal varlığına ilişkin tartışma oluşturacak iddialarda bulunuyor...