Dünyanın her yerinde biriktirilen, kazanılan paraların bütün
yolları Manhattan’a çıkıyormuş diye biliyoruz.
“Yeni Roma’nın Sezar’ları, dünyanın finans merkezi Wall Street’ten
dünya ekonomisine yön verirler” diyenler gökdelen ormanı denilen
Manhattan Adası’nın beyaz Amerikalılara yıkılmazlık duygusu
verdiğini söylemekteler...
Ve her gökdelenin, göklere isyan edercesine yükselen çağdaş bir
“Babil Kulesi” olduğunu vurgularlar...
***
Hollandalı Peter Minuit’in Manhattan Adası’nı Kızılderililerden
24 dolara satın aldığını ve binaların Kızılderililerin
topraklarına, beyazların sömürge kaynaklı paralarıyla, siyahlar
tarafından inşa edildiğini de bilmeyen kalmadı...
Buna rağmen kimse gerçeklerle yüzleşme yoluna gitmiyor...
Daha maddi yüzleşmesini yapmayanlar, bizlerden tarihle yüzleşme
yapmamızı istiyor...
Yüzleşme vadisine sıkıştırılıp oyalanmaktayız.
Ama bu vadide sadece kurtlar değil, tilkiler, çakallar, sırtlanlar
daha çok dolaşıyor...
Yüzleşmek kin ve nefret doğururmuş, bu gerçeği bilmeyen kaldı
mı?