“Bu da geçer yahu” demişler ya...
Bazı şeyler geçmiyor, geçmeyecek de.
Bulutlar gibi geçip gitmiyor işte.
Ve yağmurlar gibi toprağa düşmüyor.
Kar gibi erimiyor...
Acı, içimize dağlar, ağaçlar gibi oturmuş işte, geçip gitmiyor
işte.
Yüreğimiz kirli bir nehir daha olmadı ki...
Akıp gitsin bütün tüm acılar, ihanetler...
Unutamıyoruz...
Unutamıyoruz ki...
***
“Acı çekmek özgürlükse, özgürüz ikimiz de” şarkısındaki gibi
geçip gidiyor anlamsızca geçen günler.
Kâh buruk gülümseyişler içinde kâh acılara boğularak
uğurluyoruz.
Şairlerin yokluğundan beri yeryüzünde sevdaya dair güzel bir şey
söyleyen yok...
Ve aç kurtlar gibi kavgalarla, ihanetlerle besleniyoruz.
“Kavga, insanla kader arasında değil artık, insanla kelime
arasında. Rüyaları o bayraklaştırıyor. Yığınlar onun için yaşıyor,
onun için dövüşüyor, onun için ölüyorlar” diyen Cemil Meriç’in
dediği hayatların kıyılarında yaşıyoruz...