Sosyal medya mecraları yüzünden televizyonlar seyircisini, gazeteler ise okuyucularını kaybediyor...
Bu kayıplar Amerika’daki medya devlerinin masasında dahi çözümü zor gibi gözüken büyük bir dert...
Mobil şirketlerinin kısa mesajlarla “son dakika” haberlerini servis etmesi de daha büyük bir sorun...
Ve Facebook, Twitter, Instagram gibi sosyal medyanın güçlü dijital kaleleri de her geçen gün global medya adresleri haline geliyor.
Ve bu dijital kalelerin global bir medya adresine gelmesinde ise akıllı telefonların payı büyük...
Geleneksel medya kuruluşları da hâlâ pahalı içerik üretip, ücretsiz seyrettirmeye, web sitelerinde ücretsiz okutmaya devam ediyor.
Tek gelir kaynağı ise reklam...
***
Reklam veren şirketler ise her çıkan ekonomik krizde hemen reklam bütçelerini yeniden düzenliyor ve ilk aldığı tasarruf tedbirini de reklamlarını kesmekte buluyor.
Yani, ücretsiz seyirci ve okuyucu kitlesiyle karşı karşıya kalan medya sektörü, çarklarını reklamsız döndüremeyince, kendisine yeni çıkış yolları arıyor...
Ve her geçen gün pozisyonunu korumakta zorlanıyor.
Gazeteciler ise “çalışan yoksul” bir hayat sürmekle karşı karşıya kalıyor.
Lakin varlığını borçlu olduğu, çalıştığı gazeteye ve televizyona günde bir haber yaparak sorumluluğunu yerine getirdiğini düşünenlerin sosyal medya ağlarındaki kişisel hesaplarında daha büyük çaba sarf ettiklerine de şahidiz.