Bir süredir tartışılan konu başlığı şu..
90’lı yıllara döner miyiz?
Veya 90’lı yıllara döndük mü?
90’lı yıllardan ne kastedildiği önemli.. Beyaz Toros değil de yoğun
çatışma ortamıysa.. Her gün şehit haberi gelmesiyse..
90’lardan daha beter haldeyiz..
*
Düne bakalım..
Silopi’de zırhlı polis aracı geçerken uzaktan kumandalı mayın
patlatıldı; 4 polis şehit oldu..
Aynı mahallede önceki gün çıkan çatışma 10 saat sürmüştü..
Beytüşşebap’ta terhis olan askerleri taşıyan helikoptere Doçka
uçaksavar silahıyla ateş açıldı; bir asker şehit oldu..
İstanbul Sultanbeyli’de karakola bomba yüklü araçla intihar
saldırısı yapıldı.. Binanın önü çöktü.. Teröristler olay yerine
gelen polislere pusu kurdu; bir polis şehit..
İstanbul’da Amerikan Başkonsolosluğu’na ateş açıldı..
Gün bu haberlerle başladı..
Nasıl kapanacağı belli değildi..
*
90’lardan farkı yok!..
Hayır hayır var.. Daha da beter!..
Niye mi?
Bütün mahalleler silah deposu gibi.. Bombadan, mayından
geçilmiyor..
Arabaya bomba yükleyip polis karakoluna saldırıyorlar..
Traktöre bomba yükleyip askeri karakolu patlatıyorlar.. PKK artık
uçaksavarla saldırıyor..
Güneydoğu, büyük kentlerin bazı ilçeleri silah kaynıyor.. Bomba
kaynıyor..
Olan biten bunu gösteriyor..
Demek ki; çözüm süreci savaşa hazırlık süreci olarak
kullanılmış..
Demek ki; çatışmasızlık ortamı silah depolama ortamına
çevrilmiş..
Bu sebeple 90’lardan daha kötü..