Anayasa değişik liğiyle getirilmek istenen yeni yönetim biçimini anlamaya çalışıyorum.. Kafalarda soru işareti kalmasın diye üç gündür milletvekillerine sorular soruyorum.. Sormaya da devam edeceğim..
Sadece benim değil AKP milletvekillerinin de soruları varmış..
Anayasa teklifi içine sindiremeyenler varmış..
Anayasa teklifini sakıncalı bulanlar varmış..
Bakmadan, görmeden, okumadan anayasa değişikliğine imza atanların bir bölümü düşünceliymiş..
Başbakan’a açıklık getirmesi için sormuşlar.. Hürriyet’e çıkan habere göre demişler ki..
***
Milli iradenin asıl kaynağının Meclis olduğunu söyleyerek buraya geldik, bu kaynağı etkisiz hale getirmiş olmuyor muyuz?
Egemenliğin Meclis’e ait olduğu tezinden vaz mı geçiyoruz?
5 yıl boyunca hiçbir bakanı göremeyeceğiz. Yazılı soru sormaktan başka hiçbir hakkımız yok. Bu nasıl olacak?
Halk yasama yetkisinden anlamaz. Hizmet isteyecektir, bizim hizmetle hiçbir bağlantımız olmayacak. Sahada olan biziz, insanlara ne anlatacağız?
Cumhurbaşkanına verilen kararname yetkisinin kanunların bile üzerinde olması sıkıntı yaratmaz mı?
Ahmet Necdet Sezer veya Ekmeleddin İhsanoğlu gibi hiç kimseyle ilişki kurmayan biri seçilirse ülke nasıl yönetilecek?
Tayyip Erdoğan’ın sonsuza kadar orada kalacağı algısıyla hareket ediyoruz, ters örneklerle karşılaşırsak ne yapacağız?
HSYK’nın altı üyesini cumhurbaşkanı, kalanını onun partisinin belirleyecek olması yargı bağımsızlığını zedelemez mi?