Geçen hafta; ‘daha yeni başlıyoruz, siyaset ısınacak fırsat bu fırsat bir hafta izin yapayım’ diyerek noktayı koymuştum..
Siyaset beklediğimden de hızlı ısındı..
Isındı ne demek; fokurdadı..
İktidara yakın duran yazarlar çizerler birbirine girdi.. ‘Davaya ihanet’ suçlaması o cenahta çarşıyı karıştırdı..
İslamcı yazarlarla...
Seküler ama iktidara destek veren yazarlar birbirine girdi..
‘Reis’e kim daha yakın kavgası’ hız kesmeden sürüyor..
Alttan vurmalar, iğnelemeler, satır arası laf çakmalar gırla..
***
Karışan sadece o cenah değil..
Beklenmedik şekilde CHP de karıştı.. Olan biteni uzaktan izledim CHP çarşısının karışmasına bir anlam veremedim..
Niye mi?
Referandumun en başarılı partisi..
Hayır oylarını konsolide eden parti…
Bakın..
CHP..
İktidarın muazzam propaganda kampanyasına karşı..
Yer gök ‘evet’ afişleriyle donatılmasına karşı..
İktidar sözcülerinin günde dört kez neden evet denilmesi gerektiğini televizyonlardan anlatmalarına karşı..
Yüzde 48.6’nın ‘hayır’ demesinin analizini yapacağına..
Siyaset biliminin enstrümanlarını kullanarak.. Sosyolojiden yardım isteyerek doğru değerlendirmelerle kendine yol haritası çizeceğine..
Yine içine kapandı..
İç hesaplaşmaya gitti..
Tatildeydim; şaşırdım kaldım..
***
CHP’de sorun ne hâlâ anlamış değilim!.
Sorun, YSK’nın yasaları hiçe sayarak ‘damgasız oy pusula ve zarflarını’ geçerli saymasına karşı verilen mücadelenin
yetersiz bulunması mı?