‘Kopenhag Kriterleri’ni gerekirse Ankara Kriterleri yapar yolumuza devam ederiz dedik. Artık vakit yaklaşıyor, gidiş o.’
Evet, 12 yıl önce böyle demişlerdi..
Cumhurbaşkanı Başbakan’dı..
Abdullah Gül de Dışişleri Bakanı..
3 Ekim 2005 tarihinde müzakere sürecinin başlamasına karar verilince demişlerdi ki..
‘Gerekirse Kopenhag Kriterleri’ni Ankara Kriterleri yaparız, yine hayata geçiririz. Bu yoldan dönüş yok.’
*
Cumhurbaşkanı yine bu yoldan dönüşün olmadığını söylüyor ama!.
Ama bekliyoruz..
Altı yedi yıldır tek bir adım atılmadı..
2005 yılında müzakere süreci başlarken 2013’te tam üye oluruz deniliyordu..
2017 bitiyor, ‘tık’ yok..
Daha da kötüsü, işler tersine döndü.. 2005 yılını arar olduk.. 2005’te yolun başındaydık ama umut vardı, karşılıklı istek vardı..
Şimdi hiçbiri yok..
Hangi taraf havlu atacak belli değil.. Cumhurbaşkanı ‘Biz havlu atan taraf olmayız’ dedi..
Brüksel’den de aynı sesler yükseliyor..
İlişkiyi kesmeyelim ama müzakereleri donduralım düşüncesi hakim..
Nereye kadar?.
2020, 2025, 2030..
*
AB’yi beklemeyelim.. Fasılları aç-kapa ile uğraşmayalım..
Madem bu iş bizim lehimize..
Madem üye olmak için bugüne kadar yaptıklarımız demokrasimizin standardını yükseltti..
Ankara kriterleri şemsiyesiyle yola devam edelim..
Sorum şu..
Batı standardına, AB standardına layık değil miyiz?