Referandumun sonucu belli.. Rejim değişikliği kıl payıyla da olsa onaylandı..
Türkiye’nin yeni siyasi haritası orta çıktı..
Günün sorusu şu..
Bundan sonra neler olacak?
Ankara’da, başkentte..
Yani siyaset nasıl akacak; iktidar partisi, daha doğrusu, Cumhurbaşkanı ne yapacak?
Merak edilen bu..
***
İlk etapta olacağı söyleyeyim.. Cumhurbaşkanı kısa bir süre sonra AKP’nin başına geçecektir..
Anayasa değişikliğinin bu maddesi hemen yürürlüğe giriyor..
Bundan sonraki süreç bizim için de, siyasetçiler için de, hatta Cumhurbaşkanı için de çok bilinmeyenli denklem gibi olacak..
Şu bile önemli..
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı mı denilecek?
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı mı?
İki şapkasının olacağı kesin.. İki şapkalı Cumhurbaşkanı’nın siyasi muhatabı kim olacak?
Alın size bir soru daha..
Öteki partilerin genel başkanları mı?
İki şapkalı Cumhurbaşkanı parti işleriyle devlet işlerini nasıl birbirinden ayıracak?
Şapkaları nasıl değiştirecek..
Hepimiz yaşayarak göreceğiz..
Bir soru daha..
Bu durumu halk kabul eder mi?
Bu duruma halk alışır mı?
Partili Cumhurbaşkanı’nın performansı bu soruya yanıt verecek..
İlk seçimde sandıkta..
Yüzde 51.4 oranında seçmen evet diyerek kafadan onay verdi.. 24 milyon 763 bin kişi..
23 milyon 511 bin kişi de hayır dedi..
Anlayacağınız karnıyarık gibi ortadan ikiye bölündük.. Bakalım, evetler mi hayıra kayacak, hayırlar mı evete?
***
Merak edilen önemli bir soru daha..
İktidar partisi seçimi öne çeker mi? Yani bu hızla sonbaharda önümüze sandık koyar mı?
İhtimal vermiyorum..
Bunun birkaç nedeni var..
BİR: Cumhurbaşkanı’nın yarattığı fiili durum seçmen tarafından onaylandı.. Partisinin başına da geçeceğine göre, AKP Meclis grubuna da doğrudan hükmedecektir.. Yani çoğunluk partisinin de başında olacağı için yasama organı da doğrudan kontrolü altında girecektir..
Anayasal olarak..
Acilen seçime gitmesi için bir sebep var mı?
Bence yok..