MHP Genel Başkanı’nın dünkü konuşmasını dinlediniz mi, okudunuz
mu?Kutuplaşmanın, ülkeyi germenin, insanların birbirine düşman gibi
bakmasının zeminini yarattı…
31 Mart sonrası yumuşayan havadan çok rahatsız olmuş ki
gerilim politikasının fitilini ateşledi…
Anayasa Mahkemesi’ne HDP’yi kapat diye resmen
direktif verdi… Bir siyasetçi olarak buna cesaret etti.
Yargıya emir vermeyi kendine hak olarak
gördü!...
Eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan emekli olunca engel
kalkmışmış...
HDP’nin kapatılması da yetmezmiş…
DEM de kapatılmalıymış…
DEM milletvekillerinin tümünün dokunulmazlığı kaldırılarak hapse
atılmalıymış….
Türkiye’nin bir numaralı meselesi buymuş…
Bunu neden istiyor, neden ısrarla talep ediyor derseniz?
BİR: Sinan Ateş suikastını gündemden düşürüp,
okların MHP’ye çevrilmesini engellemek için…
İKİ: Ekonomik yangını konuşturmamak için…
Biliyorsunuz; resmi rakamla bile enflasyon yüzde 75 oldu, gerçek
rakamı ne siz sorun ne ben söyleyeyim…
Bahçeli’nin istekleri bununla sınırlı değil çok daha derin çok daha
tehlikeli…
Siyasi ahlak temizliği yapılmasını istiyor…
Siyasi ahlakı kim belirleyecek?
Kendisi mi?
Yandık valla!...
Oy oranına, hangi partinin kaç milletvekilli çıkardığına
bakılmamalıymış. Anladığım kadarıyla yüzde dörtlük oy oranıyla
racon kesmek istiyor.
Daha da vahimine gelelim. Bahçeli dedi ki…
‘Samimiyetini ve ahlaki seviyesini siyasi ilişkilerine
aynen yansıtmış, adalet ve hukuk ilkelerini ön şartsız hazmetmiş,
dünyada tek ses, tek nefes olabilmeyi becermiş partilerden mürekkep
bir siyaset yapısının el birliğiyle inşası ve ihyası önümüzdeki en
acil gündem konusu olmalıdır.’
Yani çok renk değil tek renk diyor…
Yani farklı seslerin sesini keselim diyor…
Yani tek ses olsun...