Fikri Işık Bilim Bakanı’ydı..
Savunma Bakanı yapıldı.. Memleketin durumuna baktı.. Şehit sayısı
inanılmaz boyuttu..
Geçmiş yıllara baktı..
Kıyaslanacak gibi değil..
Son ayda 550 şehit..
Ne diyeceğini bilemedi.. Bir yıl önce olsa.. Mesela geçen yılın bu
zamanları.. ‘Eskiden her gün cenaze kalkıyordu, her gün analar
ağlıyordu.. Artık analar ağlamıyor’ der alkışı alırdı..
Onu da diyemedi..
Bir ara 2002’yle kıyaslamayı düşündü..
Hani, enflasyonu, milli geliri, duble yolu, havaalanı sayısını
kıyaslıyorlar ya; onun gibi..
Rakamlara baktı..
2002 ile kıyaslasa durum daha da kötü..
Hatta rezalet..
2002’de yedi şehit vermişiz..
Son altı ayda 550..
***
Bir şeyler söylemesi lazımdı...
550 şehidi izah etmesi lazım.. İzah ederken de faturayı birilerine
kesmesi lazım..
Partisinin kabahat transferi geleneğine uyması lazım..
Düşündü, taşındı, dedi ki..
‘Biz , operasyon emri verildiği halde ‘şehit veririm’ endişesiyle
operasyon yapılmadığı dönemi de biliyoruz. Bunlar sevabıyla
günahıyla bizim tarihimizdir.’
***
Suçlama çok ağır..
Operasyon emrini veren kimdi?
Emri dinlemeyen kimdi?
Bakan biliyoruz dediğine göre açıklamak zorunda!..
***
Son dönemde olanları biliyoruz..
Asker PKK’ya karşı operasyon izni istemiş, valiler vermemişti..
Askerin sayısız müracaatına cevap vermeyen valiler hâlâ
görevde..
Merak edilen, çok az şehit verdiğimiz 2000-2002 arası operasyon
emrini yerine getirmeyen komutanlar kim?
***
Başka bir bakan söylese.. Kahve cenahına yönelik siyasi laga luga
damgasını vurur, geçerdik..
Söyleyen Savunma Bakanı..
Elinde bilgi, belge olmasa konuşmazdı..
***
(Ama bi dakika durun.. Burada bi parantez açacağım.. Fikri Işık,
Bilim Bakanı olduğu zaman da farklı değildi. İnternete dökülen
telefon konuşmaları gerçek mi ,montaj mı diye tartışılırken..
Uzmanların raporu heyecanla beklenirken, Bilim Bakanı olarak ‘bana
göre montaj’ diyerek bilimsel açıklama yapmıştı.)