Türkiye’de üç konuda bilgili olmak için çok çaba gerekmiyor..
Uzman demiyorum..
Uzman gibi diyeyim..
Birincisi terör.. PKK terörüyle başladık, DHKP-C, IŞİD falan derken terörün her yüzünü gördük.. 35 yıldır terörle iç içe yaşıyoruz..
Her versiyonunu biliyoruz.. Her türüne yüzlerce kayıp verdik..
***
İkincisi; darbe.. 27 Mayıs, 1962 ,1963 ayaklanması, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat, 15 Temmuzderken her çeşidi sahneye konuldu.. Her çeşidi denendi.. Darbecileri gözünden tanır hale geldik..
***
Üçüncüsü eğitim.. Daha doğrusu sınav sistemi.. 2002’den sonra o kadar çok değişti ki, o kadar sık değişti ki, çocuk yetiştiren herkes her türünü gördü.. Bakanlık koltuğuna oturan politikacı sisteme bi parmak attı.. Çocukları kobay olarak kullandı.. Hem de bir öncekini suçlayarak.. Hepsi aynı partinin üyesiydi ama!..
***
Çocukların 1.5 saatte kaderlerinin belirlenmesi doğru değildir denildi.. Üç yıla yayıldı.. Okul notları da hesaba katıldı.. Yabancı okullar itiraz etti.. Torpil olur, notlar hormonlu olur diye kabul etmediler.. Bakanlık ısrar edemedi..
***
O bakan gitti.. Başka bakan geldi..
Çocuklar dershanelerin esiri oldu, eğitim okul dışına kaydı diyerek sınavı bir yıla indirdi..
O bakan da gitti yeni bakan geldi..
O da TEOG dedikleri iki döneme yayılan ara sınav sistemini getirdi.. Methiyeler düzüldü.. işte budur, oldu bu iş dendi..
***
O bakan da gitti, başka bir bakan geldi.. Yeni bakan sistemle oynamaya fırsat bulamadan!.. Aslında oynamaya niyet etmişti .. Sınav da ucu açık sorular da sorulacağı açıklanmıştı ki..
Cumhurbaşkanı hamle yaptı.. Bir gece ( televizyon yayınında ) böyle sistem olmaz, çocuklar dershaneye mahkum oluyor, kaldırın dedi..
ABD’ye giderken de kaldırıldığını açıkladı..
Bu kez bakan kaldı, sistem değişti..