Başbakan dün CHP liderinin memleke-tindeydi..
Tunceli’deydi..
‘Dersimliler’ diye hitap etti.. Katliamı kastederek, ‘Bir daha Dersim’ler olmayacak’ sözünü verdi..
***
Son meseleyi referanduma getirdi..
‘16 Nisan’da seçim yapılmıyor. Partiler seçime girmiyor. CHP, MHP, AK Parti arasında seçim yapılmıyor.
Ülkenin geleceği.
Milletin geleceği.
Gençlerin geleceği için.
Daha aydınlık daha kalkınmış bir Türkiye’nin geleceği için bir adım atılıyor’ dedi..
Dinleyince..
Zannedersin CHP lideri konuşuyor..
Zannedersin CHP lideri kürsüde..
Niye mi?
Kılıçdaroğlu sürecin başında beri bu tezi savunuyor.. Başından beri ‘Bu bir seçim değil, iktidara kimin geleceğini belirlemeyeceğiz, Türkiye’nin geleceği için sandığa gidiyoruz’ temasını işliyor..
***
Başbakan da dün aynı sözleri söyledi..
Dahası da var..
Başbakan ‘Hangi partiye gönül verirseniz verin, bir olalım beraber olalım. Türkiye’yi Atatürk’ün işaret ettiği muasır medeniyetler seviyesine çıkaralım’ diyerek evet oyu istedi..
Kulaklarıma inanamadım..
CHP lideri de ‘Hangi partiye oy verirseniz verin, bu referandumda rejimi belirleyeceğiz, ona göre oy verin’ diyerek hayır oyu istiyor..
Hatta ilave ediyor..
‘Cumhurbaşkanı değişmeyecek, başbakan değişmeyecek, iktidar değişmeyecek, Meclis’in yapısı değişmeyecek.’
***
Aslında gerçek bu..
Başbakan’ın söylediği gibi.. CHP liderinin söylediği gibi.. 16 Nisan seçim değil.. Bir partinin meselesi de değil..
Hepimizin meselesi..
AKP’lisi, CHP’lisi, MHP’lisi, HDP’lisi ve diğerleri.. Türkiye’nin geleceğini belirleyecek.. Türkiye’nin 2019’dan sonra nasıl yönetileceğine karar verecekler..