Dün adını koymuştuk..
Çift başlılıktan tek başlılığa demiştik.. Olan bitenin tek cümlelik
özeti buydu..
Tek başlılığa geçerken sistem de fiilen değişti..
Resmen değil, fiilen..
Çünkü..
Seçimle gelen başbakan dönemi bitti..
Atamayla gelen başbakan dönemi açıldı..
Teknokrat başbakan sistemine geçildi..
***
Aslında galiba başbakanlık makamı fiilen ortadan kalktı..
Yarı başkanlık sistemine fiilen geçtik..
O koltuğa dört beş aday var..
Kimin başbakan olacağının sizce önemi var mı?
Piyasalar o oldu, bu oldu diye tepki gösterir mi?
Yoo..
Herkesin söylediği şu.. Başbakan kim olursa olsun fark etmez..
Çünkü yeni başbakan atamayla gelen başbakan olacak, teknokrat
başbakan olacak, Cumhurbaşkanı’nın sözünden çıkmayan başbakan
olacak.. Ülkeyi Cumhurbaşkanı yönetecek..
***
Hatırlar mısınız bilmem.. 1 Kasım öncesi Davutoğlu kazanırsa (tek
başına iktidar olma, anayasa değişikliğini yakalama) kaybedecek,
kaybederse (tek başına iktidar olamazsa, koalisyon kurmak zorunda
kalırsa) kazanacak demiştim..
Aynen oldu..
Davutoğlu kazandı, kazandığı için gitti..
***
Ama durun bi dakika ..
1 Kasım seçiminde AKP’yi tek başına kim iktidar yaptı?
Davutoğlu mu?
Erdoğan mı?
Beklenmedik durumun, bu olağanüstü gelişmenin, bu şaşırtıcı
ayrılığın kilit sorusu bu..
AKP’yi tek başına kim iktidar yaptı?
Erdoğan mı?
Tabii ki Erdoğan diyorsanız meselenin özü de bu zaten..