Seçimin üzerinden üç hafta geçti..
Soru şu; Ankara, daha doğrusu iktidar, daha da doğrusu Beştepe
seçim şokunu atlattı mı?
Atlatabildi mi?
Galiba henüz değil..
Şoku atlatsalar yeni bir oyun planıyla çıkarlardı. Şimdilik olanı
biteni seyrediyorlar..
Neden mi şok etkisi yaptı?
Bütün hazırlıklar, bütün altyapı çalışmaları, bütün planlar çöpe
gitti de ondan...
Siz bakmayın, bekliyorduk, sürpriz olmadı laflarına.. Resmen damdan
düşmüş gibi oldular..
*
Amma abarttın ha.. AKP yine birinci parti.. Onsuz hükümet
kurulamıyor.. Koalisyon kurulursa büyük ortak, güçlü ortak yine AKP
olacak.. Başbakan yine başbakan olarak kalacak..
Denilecektir.. Mesele bu değil..
Mesele büyük planın bozulması..
Seçmenin büyük plana karşı çıkması.. Zirvedeki 7.4 şiddetinde
depremin nedeni bu!.
*
Biraz açalım..
Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı adayı olacağı belliydi.. Hazırlıklar
seçimden neredeyse bir yıl önce başladı..
Erdoğan kendi deyimiyle ‘Alıştığımız cumhurbaşkanı olmayacaktı’..
Her şeye müdahale eden aktif cumhurbaşkanı olarak başkan gibi
davranacak, toplumu başkanlık sistemine psikolojik olarak
hazırlayacaktı..
*
Başkanlık için altyapı çalışmaları başladı.. Beştepe’de Başbakanlık
Hizmet Binası adıyla inşaata girişildi.. Erdoğan Cumhurbaşkanı
olunca anladık..
Meğer yapılan hizmet binası değilmiş..
Halka öyle söylenmiş!..
Yapılan resmen saraymış..
Daha doğrusu, camisiyle, konferans salonlarıyla, konutuyla
başkanlık külliyesiymiş..
*
Bin küsur odalı ‘Başkanlık Sarayı’ hazırdı.. Cumhurbaşkanı
kararnameyle Cumhurbaşkanlığı teşkilat yapısını değiştirdi..
Yatırımları izleme, iç güvenlik, dış güvenlik gibi 13 yeni daire
bakanlığı kuruldu..
Beştepe; külliyesiyle, teşkilat yapısıyla, kadrolarıyla başkanlık
sistemine göre örgütlendi..
Başkanlığa hazırlandı..
Cumhurbaşkanı’na örtülü ödenek de verilerek son nokta konuldu..